Günümüzde büyük ilaç şirketleri müşteri memnuniyetini artırmak ve insan sağlığını olumsuz etkilememek için pek çok yola başvurmaktadır , bu yollardan en popüleri ise ilaçların insan kullanımı için piyasaya sürmeden önce hayvanlar üzerinde test edilmesidir .
Bu konu hakkındaki fikirlerden en popüleri ve dünya gündemini muhtemelen en meşgul eden görüş hayvan haklarını savunan aktivistler tarafından ortaya atılan hayvanların da insanlarla bir tutulması ve nasıl bir insana tamamlanmamış ve sağlık açısından zararlı olabilecek bir ilaç verilmemesi tercih ediliyorsa aynı şeyin hayvanlar için de geçerli olması gerektiği fikridir. Her ne kadar bu fikrin insanların vicdanına dokunmak gibi önemli bir özelliği olsa da ilaçları hayvanlar üzerinde test etmek kadar güvenilir yöntemler bulmak zor olduğu için milyonlarca belki de milyarlarca insana ölüme kadar yolu olan fiziksel ve ruhsal açıdan büyük zararlar vermesi ise bu fikrin gerçekçiliğini yitirmesine neden olmaktadır.
Diğer yandan bir grup insan da düşünme ve akıl yürütme açısından diğer canlılardan üstün olan insanoğlunun hayvanlardan hak olarak da üstün görülmesi gerektiği ve insan sağlığının hayvan sağlığına göre daha ön planda olmasının insanlığın yararına olacağını savunmaktadır . Bu görüşün en güçlü yanı ise büyük ihtimalle mantık çerçevesi içerisinde hareket ederek insanların beynine hitap etmesidir.
Şayet bir sonuca varmamız gerekirse elimizde biri kalbe diğeri ise beyne hitap eden iki seçenek var. Ve eğer içinde bulunduğumuz dünyada bana söz düşecek olsaydı benim destekleyeceğim taraf hümanist fikirleriyle ve mantıksal bakış açısıyla ilaçların hayvanlar üzerinde test edilmesi gerektiğine inanan taraf olurdu.