Kim ister bir kafesin içinde sadece yiyip içerek hayat geçirmeyi; kim ister her gün bilinçsiz, çevresinde olup biteni göremeyen veyahut analiz edemeyen bir sürü yaratığın gelip kendi fotoğraflarını çekmesini ve onları bir eğlence aracı gibi kullanmasını? Akıl sağlığı bozulmamış kimse böyle bir şey istemezdi. Peki durum böyleyken neden hayvanat bahçelerine gitmeyi sürdürüyoruz ki, her şey gözler önündeyken. Ne haddimize de onların özgürlüklerini alıp eğlencemize araç ediyoruz?
Zamanında hayvanat bahçeleri konusunda benim de pek bilinçli olduğum söylenemez. Zira çok da umrumda değildi, çocuktum. Şu anda da çok büyük olduğum söylenemez ama artık etrafımı görebiliyorum. Bazı durumları, olayları, olguları masaya yatırıp içini açabilecek kadar geliştiğime inanıyorum. Ve bahsettiğimi hayvanat bahçesi akımı için ne kadar yaparsam yapayım hep aynı yere çıktım. Doğada canlılar birbirini yer, ölür, yaralanır, bazıları doğal seçilimden geçemez ve nesilleri tükenir. Bu size her ne kadar vahşice veya üzücü gelse de bu doğadır. Bu çoğunlukla el sürmemenizin daha iyi olacağı bir şeydir. Doğal seçilimden kasıt bu arada elbet başında doğa da bulunduğundan doğal durumlardan kaynaklanan nesil tükenmeleridir. Yoksa ben insanların doğaya verdiği zarardan dolayı nesli tükenmekte olan hayvanların korunmasına bir şey demem. Konudan çok da sapmadan devam edelim. Hayvanat bahçeleri, başta da belirttiğim gibi hayvanların özgürlüklerinin elinden alındığı ve bir eğlence aracı gib kullanıldığı mekanlar. Bir diğer yandan bunun iyi bir şey olduğunu düşünen insanlar, onlara iyi bakılıyor diyenler. Kafese konmuş herhangi bir hayvanı düşünsünler, doğumundan itibaren orada olan bir hayvanın özgürlüğü hiç tadamamış olması, sonradan koyulanların ise hakkının elinden alınmasının verdiği his. Aynı zamanda insanların buralara gelmesinin ve bu durumdan mutlu olmasının oluşturduğu garip durum. Ne haddimize onları doğalarından koparmak diye düşünmeyen kimselerle dolu bir ortamda bulunmak. Bu hayvanların para kazanmak amacıyla orada tutulması. Bu hayvanları o kadar çok şeyden mahrum ediyorlar, onları o kadar bağımlı hale getiriyorlar ki doğaya salsalar yine hayatta kalabilir mi kalamaz mı orası bile belli değil artık derecesine geliyor olay. Bu açılardan bakınca karşı argüman olarak ne sunulabilir ki bize? Ama onlar ilginçler, ama onlar görülesiler? Ama onlar sizin değiller ki. Ayrıca içinde bulunduğumuz çağ internetin çağı. Eğer herhangi bir hayvan hakkında ister görsel, ister işitsel, ister bilgi verici olsun; herhangi bir kaynağa ulaşmak istiyorsak yapmamız gereken tek şey klavyemizden sırasıyla birkaç tuşa basmak, belki biraz da faremizi oynatmak ve hepsi bu.
İnsanlar hakkında bildiğim bir şey var, umursamazlar. Hep kendilerine yaşarlar. Bu yazıyı yazarken de aslında sadece bir ödev için değil, aynı zamanda bir iç dökme olarak yazdım aklıma geleni ancak sallanmayacağının bilinciyle.
Bu konuda diyecek çok da bir şey kalmadı zira diğer konulara çok kaymamaya çalıştım. Son olarak demek istediğim şey ise, ki bu sadece bu konuyu kapsamıyor, umarım insanlar olarak bazı şeylere çok geç olmadan dur diyebiliriz.