Haydar evine varmıştı. Çok yorgundu. Sonra eşi Hatice’ye dönüp “Yemek hazır mı?” diye sordu. Hatice’nin cevabı “hayır” oldu. Haydar bir iş adamıydı. Kısa boylu, kısa saçlı bir insandı. Tam koltuğa uzanacaktı ki kapı çaldı. Kapıyı açtı ve sordu: “ Siz kimsiniz, niçin geldiniz?” Adamlardan biri “Evine el koyacağız” dedi. Haydar bunu duyunca şaşırıp kaldı. “Niye?” diye sordu, “Ben ne yapmışım?” “Borçlarınızdan dolayı evinize, arabanıza ve eşyalarınıza el koyuyoruz.” dedi adamlardan biri. Haydar sinirli bir ses tonuyla “Benim hiç borcum yok ki” dedi. Aynı adam “Bize yalan söyleme.” dedi. Bunu dedikten sonra evine girip eşyalarını ve evini aldılar. Haydar olanlara çok şaşırmıştı. Bunu kimin yapabileceğini düşündü. Birden aklına iş ortağı geldi. Son zamanlarda biraz garip davranıyordu ve ona bunu yapabilecek tek kişi oydu. Sonra Haydar çaresiz kalıp bankasından para çalmaya karar verdi. Parayı çaldı ve yurt dışına eşiyle beraber uçakla kaçmaya karar verdi. Biletleri aldılar ve uçağa bindiler. Tam o sırada anons yapıldı. Sayın Haydar Çakıl lütfen uçaktan ininiz. Bu anonsu duyunca Haydar irkildi, duyduklarına inanamadı. Polisler onu yakaladı ve hapse attı.
HAYDAR ÇAKIL
(Visited 21 times, 1 visits today)