Hayatım daha kötüye gidemez diyordum her gün. Her sabah uyandığımda, her gece yatağıma uzandığımda bu cümle dudaklarımdaydı. Stres, ayrılık, mağlubiyet hepsi artık her günümün özeti olmuştu. Gecelerin karanlığında kendimi şiirlerin arasında kaybolmuş olarak bulurdum, her gece. Yine bir gece uyku tutmadı şiir defterimi açtım, bir süre sessiz kaldım, derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. İçimdeki karışıklığı, sessizliğin sakinliğinde çözmeye karar verdim. Zamanla, ne istediğimi ve hangi yolda yürümem gerektiğini anladım. O an, tüm hayatımın akışını değiştirecek bir karar aldım. Artık geçmişteki kaygılarımın beni esir almasına izin vermemeliydim fakat elimde değildi kendimi kaybetmiş gibiydim sanki bir yapbozdum ama parçalarım birbirini tamamlamıyordu. Elimde olan parçalara güvenerek kalemimi elime aldım ve hayallerimi, hedeflerimi yazmaya başladım. Gözlerim parlamaya başladı çünkü verdiğim en iyi kararım kesinlikle buydu. O günden sonra hayatımda yeni bir sayfa açıldı. Kendime olan inancım tazelendi ve her geçen gün daha fazla cesaret buldum. Artık içimdeki karanlığa karşı aydınlık bir yol bulmuştum. Hayat, bazen karanlık olsa da, en güzel kararlar bu karanlıkta doğar dedim içimden. Tam o sırada aklıma bir fikir geldi:
Hayattır bu,
Parçaları dağınık, her biri bir gizem, zorluk.
Bazen kaybolur, bazen buluruz,
Renkleriyle, şekilleriyle,
Her anı bir parça, her acı da
Kimi keskin, kimi yumuşak,
Kimi ışıldayan, kimi solgun.
Hayattır bu,
Başlangıçta karmaşa,
Dizilmeden önce, bir kararsızlık,
Bir bütün olmayı bekler.
Her denemede,
Bir yere oturacak,
Bir yere uyacak.
Hayattır bu,
Zaman geçtikçe,
Parçalar yerine oturur,
Sabırla beklerken,
İçimdeki huzursuzluk,
Yavaşça yerini rahatlamaya verir.
Hayattır bu,
Parçalar birbirine kavuşmuş,
Birbirini tamamlamıştır artık.
Geçmişin izleri,
Geleceğin olanakları
Bu yapbozu tamamlar.
Hayattır bu…