Her sabah beni uyandıran alarmın sesi ile değil de telefonumun zil sesini duyarak uyandım. Saat her gün uyandığımdan yarım saat daha erkendi ve arayan en yakın arkadaşım Cem’di. Bana okula hemen gelmem gerektiğini ve onunla buluşmam gerektiğini söyledi. Sebebini sorduğumda bana cevap bile vermemişti. Ben de ona kötü bir şey olduğunu düşünüp kahvaltı bile yapmadan sadece yüzümü yıkayıp evden çıktım. Lisede hazırlık okuduğum için son sınıfta ehliyetim vardı ve bu yüzden okula arabam ile gidip geliyordum.
Okula vardığımda onun söylediği yerde onunla buluştum ve çok mutlu olduğunu gördüm. Bilgisayarında kendince bir şeyler yazıyor ve gülüyordu. Yanına vardığımda bana yaptıklarını gösterdi ve yaptıklarına çok şaşırdım. Kendisinin geliştirdiği bir program vardı ve bu program ile yaptığımız üniversite tercihlerinin seçilme sırasını değiştiriyordu. Yani üniversitelerin ilk seçim kadrosuna kendini koyabiliyordu ve böylece o üniversiteye gireceğini garantilemiş oluyordu. Bundan kimseye bahsetmemem hakkında benden söz istedi ve en yakın arkadaşım olduğu için aramızda kalacağına dair söz verdim. Bu pek de zararlı bir program gibi gözükmeyebilir ama aslında bu bir silahtı, güçtü. İnsanlara bu program ile istediğiniz her şeyi yaptırabilirsiniz. İnsanlara para karşılığı istekleri üniversiteye girebilmeleri imkanını verebilirdik. Tabii yeterli puanları varsa. Yoksa bu yaptığımız çok fazla dikkat çekerdi ve yakalanırdık. Benim aklıma ilk gelen kişi, beni bütün lise hayatım boyunca kötü duruma düşürmüş olan okulun haylazı ve tembeli, Ahmet’ti. Zaten üniversiteye girip giremeyeceği belli değildi. Bu yüzden çok fazla dikkat de çekmeyecektim. Bunu Cem’e de söyledim ve kabul etti. Çünkü Cem’in de korkulu rüyasıydı.
Tek ihtiyacımız olan kişinin kimlik numarasıydı ve onu da elde etmek çok kolaydı. Yapmamız gerek tek şey o kişinin bilgisayarına küçük bir program yükleyip bir zaman sonra tekrar almaktı. Ahmet’in bilgisayarı her zaman dolabında dururdu. Bu yüzden okulun erken saatlerinde onun bilgisayarını aldık. Nasıl mı? Kimsenin cüret edemeyeceğini düşündüğü için dolabına kilit bile koymuyordu. Bir dakikanın ardından yapacağımız tek şey beklemekti ve bilgisayarı geri koyduk. Okula geldiğinde ona üniversite tercihlerinin açıklandığını söyleyip hesabına giriş yapmasını sağladık. Son dersten çıktığımızda Cem ile okulda kaldık. Annemlere ek çalışmaya kaldığımı söyledim. Ahmet’in bilgisayarını aldıktan sonra artık her şey birkaç parmak hareketine kalmıştı. Yaptığı tercihlerdeki üniversitelerdeki seçilme sırasını en sona koyduk ve artık üniversiteye girme şansı yoktu. Beş senenin intikamını böyle alıyordum. Bu yaptığıma inanamıyorum ! İçimden bir ses hala bunu yapmam gerektiğini söylüyordu fakat bu beni durdurmayacaktı.
Tam da bu sırada her sabah duyduğum beni irite eden alarmın sesi ile uyandım. Aslında her şey bir rüyaymış. Kahvaltımı yapıp okula gittim. Her sabah Cem ile buluştuğum yere doğru giderken bir de ne göreyim. Cem bilgisayar karşısında bir program ile uğraşıyordu. Kim bilir belki de rüyaların tersi çıkmaz !