Soğuk bir sabahın beraberinde getirdiği mutlulukla uyandım.Hava giderek açılıyor,bulutlar dağılıyordu.Güneş yavaş yavaş kendini gösteriyordu.Kahvaltıyı özenle ve güzel şekilde yaptıktan sonra yavaş yavaş işe gitmeye hazırlık yapıcaktım.Her sabah olduğu gibi arabanın anahtarlarını bulamıyordum.Her tarafa iyice bakmama rağmen ortlıkta yoktu.Akşam gelince masanın üstünde olurdu,ama orada da yoktu.Yarım saat sonra koltukların arasında olabileceği aklıma geldi ve oraya bakınca onu bulmuştum sonunda.İşe de bu yüzden geç kalmıştım.Her sabah bunları yaşamaktan artık o kadar sıkılmıştım ki.İş yerine geldiğimde saaat dokuzu yirmi geçiyordu.Yollar kalabalıktı bugün ayrı bir kalabalık vardı doğrusu.Kaza falan olmalıydı herhalde bu saatte burasu hiç böyle olmazdı çünkü.Sonunda trafik polisinin işe el atmasıyla tabii ki de saatler sonrasında her şey çözülmüştü.Daha sonra odama çıktığımda masamda duran notu okuduğumda işim olduğunu ve bu işin bütün günümü esir olacağın hissetmiştim.Hemen yanıma bir sekreter alıp depoya gidiyordum.Çok uzak değildi ama biraz mesafe vardı doğrusu.Depoya gittiğimizde oranın genel müdürü bizi karşıladı,birkaç bir şey ikram ettikten sonra denetlemelere başladık.Yaklaşık üç saat sürmüştü tahminimden daha büyük bir depoydu açıkçası.Hatta ve hatta öğlen yemeğini de burada yedik,daha önce böyle bir firmanın böyle büyük bir deposu olduğunu bilmiyordum;sürekli depoları,mağazaları,birçok iş yerlerini denetlemiştim lakin saha önce böyle bir şey görmemiştim.Buradaki işim bitti sayılırdı raporları yazdıktan sonra işim tamamen bitecekti.Saatime baktığımda saat dörttü daha işöyerine gidip bu raporları teslim etmem gerekiyordu.Aslında eve gidip yatsam daha güzel olabilrdi.Çünkü uykusuzdum gece kardeşimin doğum gününden dolayı oldukça geç yatmıştım.Bir an önce eve gidip dinlenmek istiyordum.Zoraki iş yerine gidip raporları bıraktım,arabamla da evin yolunu tutarken giderken neredeyse uyuyacağımı hissettim.Sonunda kapıdan içeri girdim ve odama bile çıkamadan oracıkta sızıverdim.Her uyuduğum zamanda olduğu gibi bu seferde çok fazla uyumuşum be buna bağlı olarak zamanın farkında bile değilim.Karnım acıkmıştı neyse ki caddenin köşesindeki pizzacıdan pizza söylemek aklıma geldi.Pizzası muhteşemdi doğrusu ağzım sulandı bir an önce gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum.Tam içimden pizzayı geçirirken kapı çalmıştı en sonunda,sonunda gelmişti hemen yiyip duşumu alıp yatardım galiba belki biraz da televizyon izleyip öyle yatardım.Büyük boy pizzanın verdiği o haz hiçbir yemekte yoktu aslında.Yemek yerken telefonla oynamaktan aşırı zevk alıyordum.Bir anda konuştuğum kızın eski sevgilisini affetiğini ve şu an birlikte olduğunu görünce yıkıldım doğrusu onu kaybetmekten korkmakta haklıymışım.Aradan tam iki sene geçmişti iş yerimde daha da önemli bir konuma gelmiştim.Onca şeyden sonra o kadar değiştim ki spora başlayıp boş zamanlarımda spor yapıyordum.Bu gece de erken yatmak zorundaydım çünkü sabah erken kalkıp spors gitmem şarttı.Zaten işe ne zaman gidersem gideyim fark etmiyordu tabii ki de işim olmadığı sürece.Sabah sabah hava o kadar güzeldi ki yaklaşık bir buçuk iki saat spor yaptıktan sonra eve gitmeye karar verdim.İki sene önce sevdiğim kızın sevgilisinden ayrılıp pişman olduğunu yazdığı bir mesaj göndermiş ve yolda okurken aldığım mesajın üstüne yolds bulduğum küçük kağıt parçasında şöyle yazıyordu.”Eğer ona bir şans daha veriyorsan kendini kandırmayı göze alıyorsun demektir.”Bu notu alıp cebime koydum ve hızla oradan uzaklaştım.Kim bilir kızın banayazdığı mesajı kim biliyordu.
Hayatın yoruculuğu
(Visited 62 times, 1 visits today)