Hayatın Gayesi

İnsanlar belki de milyonlarca yıldır hayatta. Bu insanlık tarihinde de dünyaya çok fazla düşünür gelmiştir. Bu düşünürlerde biri de ünlü olan Jean-Jacques Rousseau’dur. Bu ünlü düşünür geçmişten günümüze kadar gelmiş çok az sayıdaki düşünürlerden biridir ayrıca. Rousseau’nun hayatı boyunca yazdığı ve söylediği birçok sözü vardır. İşte o ünlü düşünürün bir sözü de şu şekilde: ‘İnsanlar düşünmek, sevmek ve inanmak için dünyaya gelmiştir.’ seklinde. Benimde ilgimi çeken bu sözün, anlamının çok derin ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. 

Öncelik olarak bu sözden benim anladığım bir insanın sadece düşünüp, sevip ve inanmak olduğunu anladım. Fakat genel olarak baktığımızda anlamsal açıdan şöyle düşünüyorum. Bir insan ilk önce düşünür ve ona göre hayatını yaşar. Daha sonra bir insan çıkar karşına ve sevmeye başlar. Bu sayede sevmeyi öğrenirsin. Son olarak da insan doğumundan ölümüne kadar bir şeye inanma ve güvenme ihtiyacı duyar. Bu sebeple de insanlar inanmayı doğuştan gelme bir şekilde bilir ve hayatı boyunca inanır. Bence bu söz insanların hayatı boyunca yaptıkları şeyleri anlatmış ve yaptıkları başka eylemlerin arkasındaki sebebi ince bir şekilde açıklamıştır. İşte bu sebeple bu söz güzel ve anlamlı. Ayrıca bu söz insanların ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan eylemleri anlatan bir söz bence. Farklı olarak da bu sözde bahsedilen şeyler aslında insanların hayatı boyunca gereken ihtiyaçlardır.

Başka bir bakış açısı da hiç kimse inanmadan yaşayamaz çünkü her insan inanmaya ihtiyaç duyar. Sevgisiz yaşayamaz çünkü insan sevilmeden hayatını devam ettiremez.  Ayrıca insan düşünmeden zaten yaşayamaz çünkü insanın düşünmemesi için ölmüş olması gerekir. Ölüler de hislere sahip değildir ve bu yüzden ne sevebilir ne de inanabilir. Ayrıca bu sözden çıkarabileceğimiz bir şey de insanın neden var olduğudur belki de. İnsan neden var? Düşünmek, sevmek ve inanmak için. Yani bu sözün açıklaması olarak insanın neden var olduğunu ve işlerini nasıl hallettiğini açıklayan bir söz olarak görebiliriz bu Rousseau’nun sözünü.

Sonuç olarak bu söz aslında hayatın anlamını arayan insanlara cevap olarak verilebilir bir söz.  Yani insanların hayatının nasıl geçtiğini anlatan bir söz bence. Açıklama olarak da şöyle diyebilirim bu söz için: ‘İnsanları ölülerden ayıran eylemler’ diyebilirim. Çünkü ölülerin yapamadığı ve sadece insanların yapabildiği şeyler sadece insanlar yapabilir. İşte bu yüzden bu söz aslında insanlar için hayat olarak da denilebilir. Bu sözü söyleyen Rousseau bence bu sözü söylerken hayatı beğenmeyen ve hayatı sorgulayan insanlar için söylemiş. Bu sözün evrensel olması sebebiyle de bu söz günümüze gelmiş.

(Visited 32 times, 1 visits today)