İnsanlık yaşamını sürdürdüğü süre zarfında sürekli hayatı kavramaya çalışmış , neden yaşadığını sorgulamış ve neler yapması gerektiğini araştırmıştır. Bu süreç insanlar mağarada yaşarken ki zamanı da şuan gökdelenlerde yaşadığımız zamanları da kapsıyor. Bu süreci sorgulamak felsefe olarak geçiyor , filozoflar hayatı o denli merak ediyor ki bazıları hayatını bu süreci sorgulamaya adamışlar. Filozoflar , düşünürler bu konu üzerinde farklı farklı düşüncelere sahipler çünkü herkesin araştırmaları , buldukları sonuçları yorumlamaları , kişisel görüşleri , dini inançları farklılık gösteriyor. Bazıları mutluluk, başkalarına hizmet, bilgi arayışı ve maneviyata önem verirken, diğerleri evreni ve onun içindeki yerimizi anlamaya önem verebilir. Bu çeşitlilik, yaşamın anlamı ve insanın amacı temasının ne kadar geniş ve çok boyutlu olduğunu göstermektedir.
Herkesin yapmış olduğu şekilde bende gün geçtikçe yeni şeyler öğreniyorum , amaçlarım değişiyor. Bilgi ve becerilerimizi genişletmek, başkalarını neşeli etmek hem şahıs aynı zamanda etrafı için fazlaca önemli , güzel şeyler. Öğrenmeye ve kendimizi geliştirmeye devam ettiğimiz sürece yaşamda anlam bulabileceğimize inanıyorum. Bu devamlı öğrenme dönemi yaşamın anlamını tekrar şekillendirmeye ve genişletmeye devam edecektir. İnsani hedefler açısından, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için gayret göstermeliyiz. Bu, bilim ve teknolojiyi ilerletmek, toplumsal adaleti teşvik etmek ve dünya genelinde eşitliği güçlendirmek anlamına gelir. Zaman arasında insanlık kainat hakkındaki daha çok şey öğrenmiş ve bu bilgiyi dünya yararına kullanmıştır. Bu süreç, halkların genel refahını ve gelişimini hedefleyen insanlığın genel amacını belirler. Hayatın anlamını ve insanlığın amacını idrak etmek ancak şahsi düzeyde değil, sosyal düzeyde de önemlidir. Her birimiz hayatın anlamını ve insanlığın amacını kendi deneyimlerimize ve değerlerimize dayanarak belirlemeye çalışırız. Ancak bireysel düzeydeki bu sonuçların genel sosyal düzeydeki anlamla da tutarlı olması gerekir. Dolayısıyla, hayatın anlamını ve amacını belirlerken, bunun toplumun genel refahı ve gelişimi ile tutarlı olması gerektiğini unutmamalıyız. Dolayısıyla hayatın anlamı bireysel perspektifler ile sosyal hedefler arasındaki karmaşa bir etkileşimdir.
Bu soruların net bir cevabı yoktur, sadece her birimiz hayatın anlamını ve insani amacı kendi deneyimlerimiz ve değerlerimiz vesilesiyle anlamalıyız. Bu da hem bireysel aynı zamanda sosyal düzeyde devamlı bir öğrenme ve bulgu dönemi gerektirir.