Hayatın Açısı

       Her insan birbirinden farklı ve özeldir. Düşüncelerimiz, doğrularımız, hatalarımız  gibi bir çok özelliğimiz vardır bizi özel kılan. Bu özellikler sıklıkla değişse bile ana fikir hep aynı kalır. O ana fikir ise hayata bakış açımızdır. Biz bu hayata ön yargılı davranırsak, geri dönüt olarak ön yargı görür nedenini sorgulamaya başlarız. Bir çok kişi hayatı akışına bırakmanın daha sağlıklı olduğunu düşünsede ben buna katılmıyorum. Daima bir amaçla hareket etmeli ve seçimlerimizi sonunu düşünerek yapmalıyız. Bazen az şıkkımız olur seçmek için, düşünür , kararsız kalırız. Beynimiz ve kalbimiz arasında çıkan savaşta haklı olanı bulmaya çalışırız, zorlanırız. Düşüncelerimiz ve duygularımız uymaz birbirine, her ne kadar düşüncelerimizle hareket ettiğimizi düşünsekte, duygular engel olur bizlere. Doğruyu söylemek gerekirse bu tartışmada duygularımız malup gelir daima. Duygularımıza uyduğumuzda, hayatın toz pembe bir bulut gibi yumuşak ve pürüzsüz değil kararmış havada yağan çaresiz yağmur damlacıkları gibi karamsar ve anlamsız olduğunu anlarız. Malup gelince farkına varırız doğrunun, yanlışın, gerçeğin ve hayalin. Pembe elbiseli doğrulara gözü kör  bir prenses gibi değilde güçlü, dayanıklı ve acımasız bir aslan gibi büyümek işimizi kolaylaştırır. Örneğin ben iki türlüde büyüdüm, bazı şeylerin farkına çok erken varmama rağmen görmezden geldim ama anladım ki yaşam ve ölüm arasında verdiğimiz bir mücadele olan hayat sandığım kadarsa kolay değilmiş. Şimdi düşünün peki ya siz bir prenses gibi mi yoksa bir aslan gibi mi yaşıyorsunuz hayatı? Eğer bu soruya cevabınız prenses ise daha çaresizlik adlı duyguyu yaşamamış hiç hata yapmamışsınız demektir. Birinden sizi kollarınızdan tutup sertçe sarsmasını isteseniz iyi edersiniz. Ama eğer cevabınız aslan ise siz büyümüşsünüz, görmüşsünüz, yaşamışsınız, hata yapmışsınız, pişman olmuşsunuz ve hiç bir şeyin geri dönüşü olmadığını anlayıp hayata olan bakış açınızı değiştirmişsiniz. Kendinizle gurur duyun çünkü siz örnek olunası birisiniz. Hatalar ile yüzleşmek ve üstesinden gelmek basit değildir. Bunu herkes başaramaz, başaranlar ise daha uzun yaşar çünkü nasıl yaşamaları gerektiğinin farkına varırlar. İnsanın en büyük sanat eseri yaşam biçimi veya yaşama bakış açısıdır. Siz, siz olun baktığınız yere nasıl baktığınızdan daha çok önem verin. Eğer öyle yaparsanız yenilgiye uğramazsınız. Hayattan umudunuzu sakın kesmeyin, gece olması güneşin bizi terk ettiği anlamına gelmez. Uzaklarda bir yerlerde daima yanar umudun ışığı. Vazgeçmeyin asla, çevirin sayfayı , yeniden yazmaya başlayın anlamsız ve kısa dünyayı.

(Visited 14 times, 1 visits today)