Güneşli bir temmuz sabahıydı. Üniversitelerinde tercihlerinin de son günüydü. Çok kritik bir kararın eşiğinde olduğum için stresten uyuyamamıştım. Günlerce uykusuz kalma sebebimin artık son aşamasına gelmiştik bugün vereceğim karar hayatımın dönüm noktasıydı. Neticede bu karar iş hayatımın büyük bir parçası olacaktı. Bütün bir yıl boyunca çalışıp ter döktüğüm annemin dilinde tüy bittiği bir zaman kapanıyor yeni hayat ve yeni bir üniversite yılı başlıyordu. Tercih ettiğim bölümlerle ilgili detaylı araştırmalar sonucu istediğim üniversitelere yerleşebiliyordum. Yalnız tek bir sorunumuz vardı. İstediğim iki üniversiteye de yerleşebiliyordum ama hangisini seçeceğim konusunda çok kararsızdım. Annemle istişare edip karar kılmaya çalıştık ama epey zorlandık. Yine de ikisi arasında kalmıştım. Bu düşüncelerle rehberlik birimine gitmek için hazırlandım. Her zamanki gibi annem yine yanımdaydı ve bana tüm desteğini hissettiriyordu. Benimle ilgili gönlünden geçen bir üniversite olsa da benim isteklerimi daima ön planda tutuyordu. O da en az benim kadar heyecanlıydı. Yol boyunca tercihlerimi tekrar değerlendirdik. Artıları eksileri düşünüp neşeli sohbetler ediyor, heyecanımızı da bu şekilde atmaya çalışıyorduk. Son karar aşamasına gelmişken kafamdaki planlamalara tekrar yeni düşünceler eklemek istemiyordum. Rehberlik servisine ilerlerken ODTÜ’nün önünden geçtiğimiz anda üniversitenin eşsiz güzelliğini görünce dayanamadım ve anneme kafamdaki Üniversitelerden birinin ODTÜ olduğunu ve oranın havasını bir kez daha soluyup öyle karar vermek istediğimi söyledim. Kampüsü gezip, istediğim bölümü yerinde görmek istediğimi ve kararımı net olarak sonrasında vermek istediğimi söyledim. Annem o an çok heyecanlandı ve iki üç saat vaktimiz olduğunu, rehberlik servisine biraz geç gitmemizde hiçbir problem olmadığını söyledi ve ekledi: “Karar vermen konusunda üniversite ve bölümleri yerinde görmek istemenle hayatını ne kadar önemsediğini ve geleceğine mükemmel bir hazırlık yaptığını anladım. Bu isteğinle beni o kadar mutlu ettin ki Rabbim emeklerini ve hayallerini boşa çıkartmasın.” dedi. Ben annemin bu eşsiz destek ve güven dolu cümlesinden sonra kararlı bir şekilde yürüdüğüm yolda kararımı vermek için son zaman dilimindeydim. ODTÜ, sonrasında Bilkent… İkisini de heyecanla ve büyük umutlarla dolaştım, o havayı dolu dolu içime çektim. Kararsızlık noktasındaki iki üniversite ve bölümü yerinde gezip incelediğimde bir tanesi muhteşem bir şekilde düşüncelerime işledi. Her yönü ile harikaydı. Artık tamamdı. Son kararımı vermiştim sonunda. Üniversitenin bölüm konusunda sunduğu imkanlar ve destekler paha biçilemez derecedeydi. Alanımda tek olabileceğim ve kendimi her yönüyle dünyaya tanıtabileceğim bir imkanın bana sunulmak üzere olduğunu çok net hissettim ve o an annemin gözlerine bakıp şu cümleyi kullandım: “Anneciğim, oğlun şu dakikadan sonra bu dünyaca ünlü üniversitede okumaya karar verdi.” dedim. Bu sevinçle umutla rehberlik servisine giderek tercihlerimi yaptım. Ve bugün görüyorum ki o son karar bugünkü hayallerimin, hayatımın en güzel basamağı oldu.
HAYATIMIN KARARI
(Visited 10 times, 1 visits today)