Belki, bu olay tarih boyunca yaşanan en utanç verici olay olabilir. Her neyse çok uzatmadan hemen anlatacağım. Yaklaşık 4 buçuk ay önceydi. Günlerden çarşambaydı Okulda bir seminer olacağı söylenmişti. Meğerse benim en sevdiğim yazar okulumuza geliyormuş. Bu haber son 1 ayda aldığım en güzel haber olmuşu sanırım benim için. Ama sonrası kabus gibi geçti. Her neyse ben okuldayken müdür yardımcımız Serap hoca sınıfa girip bizden toparlanmamızı istediğini ve birazdan okula servis gelip ve şık bir salonda Funda Özlem Şeran’ın geleceği söylendi. O an duyduklarıma inanamamıştım. Yerimde olduğum gibi zıplamaya başlamışım. Olayın en iğrenç yerine yaklaşmak üzereyiz, hazır olun çünkü birazdan benim gibi sizler de utanacaksınız. Daha sonra servisten iner inmez koşarak en ön koltuğa oturdum. En yakın arkadaşım ile oturuyordum. Önde saçı başı dağınık biraz da elbisesi yırtılmış bir kadın oturuyordu. Tabi karanlık olduğu için o kadının Funda Özlem Şera’ nın olduğunu fark etmemişim. Birden gülmeye başladım. Ve arkadaşıma tam olarak şu şekilde söyledim;
– Şu kadına bak elbisesi falan yırtık, saçlara bak.Komedi.
Demiştim. Hatta o kadar yüksek sesle gülüp ve yüksek sesle söylemişim ki herkes bana baktı. İşte o an salon sessizliğe büründü. Ve bütün bakışlar üzerimdeydi. Bunu sezebiliyordum. Ve en kötüsü de Funda Hanım bana çok kötü baktı.Ve çok kötü bir trafik kazası geçirdiği için böyle gözüküyormuş. Çok kez özür diledim ama haliyle affetmedi. Serap hoca, müdür, rehber öğretmenim yerin dibine girmişlerdi ve hepsi de benim suçumdu. Çok utanıyordum. Seminer bitti. Ve Funda Hanım sahneden iner inmez özür diledim tekrardan. Ardından ufak bir gülümsemeyle bana şu şekilde dedi;
-Olur hayatta böyle kazalar takma kafana, ilk başlarda biraz bozuldum ama affettim seni.
Dedi.Ve fotoğraf çekindik. İşte o an dünyalar benim oluştu. Çok mutluydum. Ama o olayın ardından sınıfa hala dalga geçiyorlar benimle.Olsun belki kim bilir eğer onları hiç söylemeseydim, Funda Hanımla tanışamayabilirdim…