“Hayatımın en heyecanlı anıydı.”
O gün sabah 07.00’da uyandım. Kalkar kalkmaz hemen banyoya gidip elimi ve yüzümü yıkadım. O gün çok heyecanlıydım. Kahvaltımı bitirip okula gittim. Derse başladık. Öğretmen derste o gün yapacağımız gezi hakkında bilgiler verdi. Gezimizde çok ünlü ve büyük bir laboratuvara gideceğimizi öğrendik. Benim en sevdiğim bilim insanı o laboratuvarda çalışıyordu. Hemen öğretmenime gezi sırasında orada çalışan insanlar ile konuşup konuşamayacağımızı sordum. Öğretmenim, onlarla konuşabileceğimizi ve hatta onların da heyecanla bizim sorularımızı beklediğini söyledi. Teneffüs olunca, hemen bir köşeye çekilip arkadaşlarımla soracağımız soruları belirlemeye çalıştık. Ben bir kâğıda sorabileceğim soruyu yazdım.
Gezimiz başlamıştı ve benim heyecanım gittikçe artıyordu. Laboratuvarın içine girmiştik ve bir süre geçtikten sonra benim en sevdiğim bilim insanı da diğer çalışanlarla birlikte gülümseyerek yanımıza geldiler. Sorularınızı bekliyoruz dediler. Ben elimi kaldırmıştım bile. Ama sanırım hayatımın en heyecanlı anıydı çünkü “evet, sorunu dinliyorum küçük hanım” dediğinde bir anda sorumu unuttum ve kâğıdıma bakmak zorunda kaldım. Sorumu beğenmişti ve harika bir cevap verdi.
Benim için unutulmaz bir gündü.