Çocukken hayalim finans veya ekonomi ile ilgili bir şirkette önce normal bir çalışan, daha sonrasında o şirkette üst düzey bir yere gelmekti. Şu an 2050 yılındayız ve kendi şirketimin başındayım. Şirketim bir yandan kripto para ile ilgilenirken bir yandan da borsa ve arsa işleri ile ilgileniyor. İngiltere’de tamamladığım eğitimimden sonra orada bulunan şirketlere iş başvurusunda bulundum ve çoğundan reddedildim. Çünkü benden daha başarılı ve okul notları daha iyi olanlara öncelik tanınıyordu. Bu süreçte İngiltere’de yaşayan babamın arkadaşları ve ailemin bana gönderdiği para ile yetinmem gerekiyordu. Bir gün tekrar bir iş görüşmesine gidiyordum. İş görüşmesine gittiğim 7 şirkette karşılaştığım durumlardan dolayı pek umudum yoktu. Toplantı odasına girdiğimde 2’si erkek olmak üzere 3 kişi mahkeme duvarı gibi yüzleriyle bana bakıyorlardı. Bu durum beni geriyordu. Kendi özgeçmişimi anlattıktan sonra bana beklentilerimi sordular. ” Önce normal bir ofis çalışanı olarak başlayıp, gelecekte daha farklı yerlere gelmeyi planlıyorum. ” cevabını verdikten sonra kadın bana dönüp ” Gelecekte kendini nerede görüyorsun? ” Diye sordu. Biraz bekledikten sonra yukarıyı gösterdim. Önce yukarı baktılar, sonra bana. Anlamadıklarını kavradıktan sonra ” Yani buranın CEO’su! ” Dediğimde önce sırıttılar ardından benim iş teklifimi kabul ettiler. Pazartesi günü sıradan olan ofisimde işe başladım. Yakın zamanda fazlasıyla iş arkadaşı edindim. Yönetim kuruluna yaptığım sunumların başarısınıdan dolayı çoğu ihaleye beni çıkarmaya başladılar. Yaklaşık 6 yıl içinde ben ve birkaç arkadaşım şirkete gözle görülebilecek kadar kar sağladık. Bunca yıldan sonra beni bu şirketin yönetim kuruluna davet ettiler ve ben de kabul ettim. 2 yıl orada görev yaptıktan ve resimlerim, ismim, başarılarım dergilere kapak resmi olduktan sonra kendi şirketimi kurmaya karar verdim. Sağladığım başarılar bana avantaj sağladılar ve dünyanın en iyi şirketlerinden birinin sahibi ve yönetim kurulu başkanı olmamda bana yardımcı oldular. İlk çalıştığım şirket, şu an şirketimin büyük rakiplerinden biri. Şirketimi ileride çocuklarıma devredeceğim. Şu anda ailemle birlikte İngiltere’de yaşayıp hafta sonları uçağımızla Miami’ye tatile gidiyoruz…
Hayatımın Dönüm Noktası
İşte o gün gelmişti hayatımın değişeceği gün o gün bugündü. Evdeki herkes telaşlı bir şekilde koşuşturuyordu. Birkaç gün önce kraliyet ailesinden onların oğlu ile evlenmemi istediklerini söylemişlerdi. Bana kararımı kısa bir süre içinde bildirmem gerektiğini aksi takdirde bir daha konuşulmayacağımı söylediler. O günden beri kafamı kurcalayan soru ise “bu karar belki hayatımı değiştirecek belki de her şeyi kaybedeceğim”olmuştu. Ailem varlıklı değildi annem yatalak olduğu için babam ve ben çalışırdım. Babama destek olmak için iyi bir şanstı ama onları görmem zor olacaktı. Bir karar vermem gerekiyordu ve ben en doğrusunu verdiğimden emin değildim. Ya her şey ters teper ve hayatım mahvolursa. Ya annemin iyileşmesini göremezsem. En sonunda en iyisini bulmuştum sanırım. Kararımı almak için gelen aileye kabul ettiğimi ama önce annemin ameliyattan çıktığını görmek istemiştim. Onaylayan aile birkaç gün sonra gelerek saraya götürdüler. Telaşlıydım çünkü belki hayatımın en büyük hatası belki de en güzel seçimi olacaktı. Buna zaman karar verecekti ama her şeyin iyi olacağından pek emin değilim.