Anlatacağım hikaye eski okulumda geçiyor. Eskiden sınıfın, hatta okulun en çalışkan öğrencisiydim. Vaktimin tamamını ödev yapmakla ve ders çalışmakla geçiriyordu. Arkadaşlarım tüm şehri gezerken ben kitapların arasında kaybolup sayılardan oluşmuş canavarlarla savaşıyordum. Sıradan bir gündü. Dersin ortasında nöbetçi öğretmen sınıfımıza girip hayatımı değiştirecek bir duyuru yaptı. Hoca, bir ay sonra mezuniyet balomuzun olacağını söyledip sınıftan çıktı. Bir anda her taraftan uğultu duyuluyordu. Kızlar mutluluktan çığlık atarken, erkekler ise kiminle dans edeceklerini planlayıp anlaşıyorlardı. Ben, diğerlerinden ayrı, yarına hangi ödevlerin olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Ömer isimli arkadaşım bana ”Kiminle dans etmeyi planlıyorsun?” diye sormuştu. Ben de hiç üzüntü göstermeden ”Kimseyle.” dedim. Ömer şaşırmıştı ve sorusunu yine sordu. Aynı cevabı alınca da bana sınıftaki her kızı teker teker önermeye başladı. Ben de bu konuşmadan kaçabilmek için kızların tamamına hoşlanmadığımı söylüyordum. En sonunda hoşlandığım kızın, Merve, adını söyledi. Ben de utançtan kızarmıştım. Ömer ondan hğşlandığımı hemen anlamıştı. Gülümseyerek ona dans etme teklifinde bulunmamı istedi. Ömere bakıp ”Delirdin mi? Peki hayır der ise?” dedim. Ömer de bana özgüven kazandırmak içiin ”Rahatla. Kesin teklifini kabbul eder.” dedi. Tenefüs zili çalmıştı. Kendime güvenerek Merve’nin yanına gittim. Bir anda dona kaldım. Merve bana bakıyordu. Garip görünmemesi için ondan yedek kalem istedim. Kalemi alıp sırama geri gittim. Ömer bana gülerek baktı ve ”Nasıl geçti?” dedi. Ben de birşey demeden ona kalemi gösterdim. Ömer’in yüzündeki gülümseme bir anda kayboldu. Ömer gözlerimin içine bakarak ”Mezuniyette onunla dans etmek istiyorsan bir an önce ona dans teklifinde bulunmalısın!” dedi ve sınıftan çıktı. Son derse kadar ona nasıl dans partnörüm olmasını soracağımı düşünüyordum ki son dersin bitiş zili çaldı. Eve geldiğimde ödevleri bitirip söyleyeceklerimi planlamaya başladım. Beş gündür Merve’ dans etme teklifinde bulunamadım. Mezuniyet balosunun olacağı gün geldi. Kravatımı ve takım elbisemi giyip mezuniyet balosuna gitttim. Kapıları açtığımda okulumuzun tüm mezunları gördüm. Aralarından Ömer elini sallayıp bana seslendi. Yanıma gelip ”Nerelerdeydin? Şimdi yavaş dans başlayacak. Gel benimle.” dedi ve Merve’nin yanına sürükledi beni. Bana dönerek ”Sen gerçekten de çok şanslı bir insansın.” dedi. Sonunda Merve’nin yanına gelmiştik. Ömer yanımdam ayrılarak bana bol şans diledi. Merve’yle göz göze bakıştık. Bir anda yavaş müzik çalmaya başladı ve ağızımdan ”Benimle dans eder misin?” cümlesi çıkmıştı. ”İnanmıyorum. Bu sözler benim ağızımdan mı çıktı?” dedim kendi kendime. Merve de gülümseyerek ”Tabii ki de.” deyip sandalyeden kalktı. Ben de onun kolundan tutup dans pistin ortasında dans ettik. Ritmi bozmadan onunla saatlerce, birbirimizin gözlerinin derinliklerine bakarak dans ettik. Balo bittiğinde, bir beyefendi olarak Merve’yi evine uğurladım ve bunun karşılığında bir öpücükle ödüllendirildim. Mutlu bir şekilde eve döndüm. Kapıyı açtığımda ailemdeki herkes bana üzgün yüzlerle baktı. Ben ”Ne oldu?” diye sorduğumda babam yanıma gelip ”Başka bir ülkeye taşınıyoruz evlat.” dedi. Babama baktıktan sonra hemen odama çekindim ve O günden sonra ne Ömer’ ne de Merve’yi görebildim. Hayatım gerçekten de süprizlerle doluymuş.
Hayatımın Dansı
(Visited 138 times, 1 visits today)