HAYATIMIN ANLAMI

Bu sabah alarmımı duymamışım. Biraz geç de olsa en sonunda alarmımı duyup kalkmayı başardım. Sanırım yeni bir güne uyanmak istemiyorum ve bu yüzden güne başlamayı olabildiğince ertelemeye çalışıyorum.

Kalkar kalkmaz yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Aynada kendime bakınca içimde acıma hissi uyanıyordu. Kahvaltım için çok uğraşmadan büyükçe bir kaseye mısır gevreğini doldurdum ve üstüne sütü döktüm. Sonrasında üstüme giymek için bir şeyler bulmak amacıyla dolabıma baktım. Renkli bir tişört ve kısa bir şortu dolabımdan çıkarttım ve üstüme geçirdim.

Evden çıkıp merdivenden inmeye başladım. Merdivenden inerken pek yaşlı olan ev sahibim bana artık kirayı ödemem gerektiğini söyledi. Yaptığım tabloların çoğunu haftalarca satamadığım için evimin kirasını ödeyecek param bile kalmamıştı. Kaldığım eve ev demeye bin şahit ister; duvarların her tarafı kırık, sıcak su doğru düzgün gelmiyor, evde fare bile var. Ev sahibime bana bir hafta daha vermesi için yalvardım. Kabul etmesi normalin çok üstünde sürdü.

Sonrasında yavaş yavaş büyük meydana doğru yürüdüm. Şövaleyi kaldırıma koydum ve üstüne tuvalimi yerleştirdim. Günümün en güzel kısmı başlıyordu. Tuvalin üstüne kocaman dağlar, denizler, kuşlar çizerken günümün nasıl geçtiğini anlayamadım bile. Resmim bittiğinde hiç kimse resmimi almaya yanaşmadı. Herkes öylece geçip gidiyordu.

Hayatta tek keyif aldığım şey resim çizmek olsa da yakın zamanda yeni bir iş bulmam gerekecek gibi gözüküyor. Günün sonunda evime gidip ocakta ısıttığım tatsız çorbayı içtim ve televizyon izlerken koltukta uyuyakaldım.

(Visited 8 times, 1 visits today)