Hayatımda yaptığım en iyi şey, bir uzay görevine katılmak ve insanoğlunun uzaydaki ilk kalıcı yaşam alanını inşa etmek oldu. Yıllardır uzaya duyduğum hayranlık ve merak, beni astronot olmaya yönlendirdi. Uzun bir eğitim sürecinin ardından, nihayet büyük bir görev için seçildim: Ay’ın yüzeyine kurulacak bir yaşam modülünün inşasına katılmak.
Göreve hazırlanırken duyduğum heyecan tarifsizdi. Bu, insanlık tarihinde bir dönüm noktası olacaktı. Ay’a varıp ilk adımı attığım anı asla unutamam. Etrafımda sonsuz bir sessizlik ve karanlık vardı ama içimde büyük bir coşku hissediyordum. Ekip olarak, aylarca çalışarak modülü inşa ettik. Yerçekimsiz ortamda çalışmak zorlu olsa da ekip ruhuyla her engelin üstesinden geldik.
Sonunda modül tamamlandığında, insanoğlu için yeni bir çağ başlamıştı. Bu yapının inşası, gelecekteki uzay keşifleri ve diğer gezegenlerdeki yaşam alanları için bir öncü oldu. Geriye dönüp baktığımda, uzayda insanlığın ayak izlerini bırakmak ve bu tarihi projede yer almak, hayatımın en büyük başarısıydı. Gökyüzüne her baktığımda, uzayda bıraktığımız mirası hatırlıyorum ve bu beni gururlandırıyor.