Hayatımdaki Başka Hayatlar

Hayatımdaki Başka Hayatlar

Yatağımda tavana bakacak şekilde uzanmış iki gün sonra olacak 14. yaş  günümü düşünüyordum. Her yerin  pespembe olmasını, tavanda asılı duran parlak balonlar ve kocaman mor bir pastamın olmasını istiyordum. Aslında her yerin mavi olmasını tercih ederdim ama arkadaşlarım mavinin erkek rengi olduğunu düşündüğü için pembe olsun istiyordum artık. Bu durum beni biraz üzse de kafama takmamaya çalışıyordum. Kendi fikirlerim oluşmaya başladığından beri  başkaları benim hakkımda nasıl düşünür beni nasıl tanımlarlar diye düşünmeden edemiyordum , insanların beni (onların algılarına göre ) hep çok mükemmel  bir insan gibi görmelerini istiyordum . Benim mükemmellik anlayışım ile onların mükemmellik anlayışı çok farklıydı, bu yüzden çoğu zaman insanlarla iyi anlaşmak için onlar gibi olmaya çalışıyordum. Hayallerim ve idelerim insanların yargılayacağı türdendi bu yüzden genelde insanlara “ belli bir hayalim yok” derdim . Çünkü insanların beni yargılamasından korkardım. Bu durumun artık beni içten içe bitirdiğinin farkındaydım ama asla onların istediği gibi olmaktan vazgeçmedim. Kafamda nasıl  bir insan olmak istediğimi düşünerek uyudum .

Sabah olduğunda okula gitmek için uyandım. bugün çok enerjiktim, kıyafetlerimi giyip ,çantamı hazırladıktan sonra okula gittim. Arkadaşlarımı doğum günüme davet edecektim. İlk başta okulda en sevdiğim arkadaşım olan Aleda’yı  davet ettim. Sonrasında diğer arkadaşlarım olmak üzere yaklaşık 30 kişiyi davet ettim. Derslerde sıra arkadaşım Aleda ile doğum günümü nerede yapsak unutulmaz olur diye tartıştıktan sonra ikimizde sonunda ortak bir karara varmıştık . Doğum günümü bizim evde kutlayacaktık. Herkes gittikten sonra ise  pinhan bir şekilde yastıklarla çatıya bir yatak kurup orada yıldızları izlemeyi planlamıştık.

Eve dönünce gündelik işlerimi halledip yatağa girdim. Bir sonraki günümde her zamanki gibi geçmişti. Bugün benim doğum günümdü her zamankinden daha heyecanlıydım . Her yeri pembeye boyamıştık tavanda parlak balonlar asılıydı ve pastam maviydi. Her şey istediğim gibi olmuştu. Kapı zili çalar çalmaz kıyafetlerimi düzeltip kapıya doğru gittim, kapıyı açtığımda bütün arkadaşlarım tek tek benim doğum günümü kutlamaya başladılar. hepsine teşekkür ettikten sonra hep beraber salona geçtik. Biraz dans edip eğlendikten sonra sıra doğum günü pastamı kesmeye gelmişti. Pasta önüme koyulduktan sonra mumları yaktık. Dileğimi dileyip mumları üflemem gerekiyordu. Bu yılki dileğim başkalarının beni nasıl görmek istediğinden çok kendimi nasıl görmek istediğimdi. Mumları üflemeden önce içimden gelecekte ünlü bir yazar olmak istiyorum dedim. İşte ne olduysa tam o an ben mumları üflediğimde oldu. Bir anda yatakta uyandım ve etrafıma baktım . Dün ne olduğunu hatırlıyordum ancak mumları üfledikten hemen sonra neler olduğunu hatırlamıyordum. Bir  anda yatakta uyanmıştım etrafıma baktım ve uyandığım yerin evim olmadığını fark ettim . Hemen pencereyi açıp dışarıya baktım. Dışarıdaki insanlar ellerindeki kitapları göstererek çıldırmış gibi bağırıyorlardı.

Ne olduğunu hala anlayamamıştım . Dışarı çıkmak için aynaya baktığımda şok oldum. Ben sanki 25 yaşındaki biri gibi görünüyordum. Hemen arkadaşlarımı arayıp durumu anlattım.  Onlar ise bana şuanda çok ünlü bir yazar olduğumu ve doğum günümden sonra bir daha hiç konuşmadığımızdan bahsettiler. Bu olaylar üzerinde düşününce 14. Yaş günümde dilediğim dileğin gerçek olduğunu anlayıp mutlu bir şekilde dışarıya koştum. Hayatımın yeni başladığını hissediyordum ve  sanki her şey artık daha güzel olacakmış gibi düşünüyordum. İlk defa kendi istediğim bir şeyi yaptığım için mutluydum. Bir daha asla başkalarının istediği kişi olmamaya söz verdim o gün

(Visited 57 times, 1 visits today)