Umut, camın kenarına oturup beklemektir, bazen sevdiğini bazen babanı, anneni belki de hiç gerçekleşmeyeceğini bildiğin halde hayallerini.
Çevremizde binlerce kimsesiz insan var umutlarını, hayallerini, temennilerini içine gömen. Bazıları yetimhane camlarının kenarlarında annelerini sayıklarken, bazılarının da gözleri evlatlarını arıyor. Kimsesizlik, gözleri her zaman dolu dolu bakmaktır dünyaya. Ama aynı zamanda umutla bakmak. Kimsesiz
lik bir ayağı olmayan masa gibidir mesela. Olduğu yerde durabilir ama üzerine konulacak herhangi bir şeyde yıkılır, dayanamaz. Kimsesizlik de böyle bir ayağı eksik olmaktır. Kimsesiz nasıl olunur peki? Bazıları doğuştan şanssızdır. Bazıları ise vefakar değildir. Ama en zoru nedir? Çocukluk hayallerini bir kenara koyup yetimhane duvarlarına bakmak.
Benim de böyle bir oyuncağım olsun demek yerine keşke annem yanımda olsaydı demektir. Mavi, pembe düşlü çocukların yerini kapkara fikirlerle, koskoca soru işaretleri bırakmak. Sımsıcak evinde oturup annesine okulda olanları anlatmak varken her gece gizli gizli ağlamak. Baba şefkatinden yoksun kalmaktır.
Son zamanlarda kimsesizlik, çevremizde kol gezinen ve yadırganmayan bir durum haline gelmiştir. Örneğin vatanı için canını feda eden bir babanın evladı da kimsesizdir, borçlarının altından kalkamayıp hapse giren babanın çocuğu da. Kendi ülkesinde egemen olamayan da kimsesizdir, herkese boyun eğen de. Düşüncelerini ifade edememekle birlikte sesini duyuramayan da. Kimsesizlik yalnızca annenin, babanın veya herhangi bir aile bireyinin olmaması demek değildir.En büyük kimsesizlik ve yalnızlık kendi ülkende kendini yabancı hissetmektir bence. Yazının başında verdiğim örnekle ilişkilendirecek olursak bir ayağı olmayan masa, yerinde sabit durabilir fakat tekme atılırsa veya üzerine ağır yükler konulursa devrilir. İşte kendi ülkende kimsesizlik de böyledir. Sana atılan bir tekmede devrilmek, üzerine yüklenemeyeceği yükler koyunca dayanamamaktır. O masanın kırılmış olan bir ayağı birlik ve beraberlik sembolüdür. Ülkende yalnızca bir hedef uğruna, egemen kalabilmek için birlik beraberlik içinde yaşarsan hiçbir tekme bu dengeyi bozamayacaktır.