Uzay herkesin hayallerini süsleyen dipsiz bir boşluktur değil mi? Hatta herkesin aklından en azından bir kere ”Acaba astronot mu olsam?” geçmiştir. Bunun sebebi ise bizim bilinmezliğe olan düşkünlüğümüz ve onun üzerine kurduğumuz hayallerdir. Ama ilerleyen dönemlerde o hayaller de bir çiçek gibi solar, vizyonunuzun önüne bir perde çekilir ve o perdede size hiç düşünmediğiniz mesleklere yönelmenizi sağlayan bir film oynar. Peki hayallerinin peşinden koşmayı hiç bırakmayan girişimci insanlara ne olur? İşte asıl sorun burada başlıyor işte…
Girişimci ruhlu, vizyonlu ve hırslı insanlar toplumdaki alışılagelmiş ön yargı duvarına bir araç gibi çarpar ve kullanılamaz hale gelir. Bu ön yargıların sebebi, toplum düzenine yenik düşmüş ve hayattan hiçbir beklentisi olmayan insanlardır. Bu tür insanlar sadece ”Sen sanki bu işi başaracaksın?” gibi boş sözlerle onur kırar ve hayallerin üzerine kara bulutlar çekerler. Bu yüzden benim bu hayatta gerçekten hayran olduğum ve başardığı şeylerle bana ilham veren kişi Elon Musk’tır. Bu adam hayalleri üzerine gelen her türlü engeli ve ön yargıyı aşıp işe koyulmuştur. Başaramayacağını söyleyen insanlar elbette ki oldu fakat Elon Musk çalışmaya devam etti ve geçtiğimiz günlerde Mars’a ilk roketini gönderdi. Bu mükemmel bir gelişme fakat bazı insanlar diyor ki ”Uzaya harcadığımız parayı insanlık için harcasak daha yararlı olur.”. Aslında haklı olduğu bazı yerler var demek isterdim fakat bu sözle yaşanan olaylar çelişmiyor doğrusu. Mars’a gönderilen roketin sebebi zaten oraya koloniler gönderip ”Orada yaşam var mı veya yaşam olabilir mi?” araştırması yapmaktır.
İnsanlık için para harcamalıyız diyen insanların unuttuğu bir şey daha var ki Dünyamızın durumu, içtikten sonra yere attığınız sigaranın izmaritinden daha siyah daha karanlıktır. Bu yüzden vizyonu, fikri ve hırsı olan insanların önüne surlar inşa etmek yerine bir bebeğin kalbi gibi temiz, bir fikrin derinliği kadar uçsuz bucaksız yollar açın. Çünkü çocuklarınızın veya torunlarınızın ”Ah o eski bayramlar…” dediğiniz gibi olan günleri görmesi için bu insanlara ihtiyacımız var.
Sonuç olarak değinmek istediğim nokta, hayallerinin peşinden giden, tuttuğunu koparan vizyonu olan insanları yargılamadan önce bu insanları dinleyin, fikirlerini değerlendirin ve ardından konuşun. Ünlü İngiliz aktör William Rusell’ın da dediği gibi ”En büyük işler, büyük hayaller kurma özelliği olan insanlarca başarılmıştır.”. Bu sayede parlak geleceklere ulaşabiliriz.
Yazımı Okuduğunuz İçin Teşekkür Ederim…
Umut Bostancıoğlu