Benim hayalimdeki yaşam alanımda mutlaka olması gerekenlerden biri ve bence en önemlisi yeşil alanın yeterince bulunabilir olmasıdır. Fazla abartılı yeşilliği ve canlılığı sevmem çünkü insan yaşamını zorlaştırdığını düşünüyorum ancak belirli bir miktarda olmalıdır yoksa çevre estetik açıdan hoş durmaz, canlılar dünyası zayıf düşer ve insanların rahatlama alanları kısıtlanır.
Bir diğer konu ise eğlence merkezleri. Eğlence merkezleri de olmazsa olmazlarım arasında çünkü insanlar özellikle ağır sınav döneminden geçen ve çalışma saatleri uzun süren insanların rahatlamaya ihtiyaçları var. Bunu sağlamak için de en önemli yerlerden biri şüphesiz eğlence merkezleri. Bu mekanlarda insanlar sosyalleşebilir, arkadaşlarıyla oyunlar oynayabilir ve bu sırada lezzetli yiyecek ve içeceklerden faydalanabilirler. Şimdi de yaşam alanının hava koşulları ve iklimine değinmek istiyorum. Ben her zaman kıştansa yazı seven bir insan olmuşumdur. Tabi ki boğucu sıcaktan bahsetmiyorum ancak ılıman bir iklim benim için şart. Bu nedenden dolayı kışın getirdiği karı sevsem de soğukluğu yüzünden daha Akdeniz iklimine sahip bir yerde yaşamak isterdim. Burada 9 ay yaz 2 ay kış ve 1 ay ilkbahar yaşanmasını isterdim. Bu yaşam alanımda insanlara yardım eden periler bulunmasını isterdim. İnsanların ne zaman bir iş için yardım gerekse perilerin hemen orada olup onlara yardım etmesi gerekirdi. Bu sayede toplum arasında güven, dostluk ve yardımlaşma gelişir aynı zamanda insanlar sıkıştıkları zaman bunalıp üzülmesi yerine onlara yardım edecek birilerinin geleceğini bilip mutlu olması sağlanırdı. Başka bir konuya değinmem gerekirse ben yaşam alanım için belirli tek bir alandansa nispeten büyük birkaç uçan adadan oluşmasını isterdim. Mesela bir adada eğlence merkezleri varken diğer adada güvenlik istasyonları ve sağlık merkezleri bulunabilir. Bu sağlık merkezlerine değinmişken bu yaşam alanında hiç hastalığın bulunmamasını isterdim ve bu yüzden periler sayesinde geliştirilen bir aşı kullanırdım. Bu aşı insanların ömrünü uzatıp hastalıkları kolayca yenmesini sağlardı. Benim hayalimdeki yaşam alanımda suçlular bulunmazdı insanlar güven içinde yaşardı. Herkes birbirine güvenir ve kim yardıma muhtaçsa herkes onun için seferber olurdu tabi perilerle birlikte. Bu alandaki insanların tek Tanrılı bir inancı olurdu ve bu inanca göre bu nimetlerin hepsinin onun eseri olduğuna inanılırdı ve her gün onun istediği gereklilikleri yaparlardı.
Son olarak ise bu yerde elektrik ve yakıt yenilenemeyen ve doğal yaşama zarar veren maddeler yerine bunlara kömür ve odun örnek verilebilir yenilenebilir ve doğaya zarar vermeyen maddeler yani güneş ve rüzgar gibi maddeler kullanılırdı. Kısaca benim hayalimdeki yaşam yerim herkesin mutlu ve huzurlu olduğu, doğayla iç içe ama aynı zamanda ona zarar vermeyen, ılıman bir iklime sahip, perilerin dolaştığı ve son olarak tek Tanrılı bir inanca sahip güzel bir yer olurdu.