Yaz gelmişti, havalar epeyce ısınmıştı, bahar bitmiş yaz başlamıştı mutluydum çünkü tatile gidiyordum. Yoğun bir yılın ardından kafamı dinleyeceğim, yaşadığım kötü olayları unutacağım bir tatil beni bekliyordu. Bavulumu hazırladıktan sonra evden apar topar çıktım. Her zamanki gibi geç kalıyordum. Kızlar beni aşağıda bekliyordu. Bu tatilde bana onlar eşlik edecekti. Arabaya bindim, hepimiz gülüyorduk, heyecanlıydık çünkü bu birlikte çıktığımız ilk tatil olacaktı. Antalya Belek’te deniz kenarında bir otele gidiyorduk. Arabayla tam gaz havaalanına gittik. Biz vardığımızda uçağın kalkmasına son 3-4 dakika vardı. İşlemleri hızlı bir şekilde hallettikten sonra uçağa atladık. 1 saat sonra en nemli şehire adım atmıştık. Bir otobüse atlayıp otelimizin yolunu tutmuştuk. Otobüste yanımda yaşlı bir teyze oturuyordu. Yaşımı, nereden geldiğimi, kim ile geldiğimi sordu adeta beni sorguya çekermiş gibi. Sorularının hepsine teker teker cevap verdim. İlk şüphelendim fakat sonra teyzenin niyetinin kötü olmadığını anlamıştım. Otobüsten indik ve rüyalarımızın oteline adım attık. Çok güzeldi. Girişte bir resepsiyon vardı. Yanına gidip odalarımızın anahtarlarını almıştık. 4 arkadaş 2 oda tutmuştuk. Odalarımıza çıktık, hepimiz yorgunduk, saat daha yediydi ama biz yorgunluğumuza karşı koyamayıp uyumuştuk. Aslında uyuyamadık. Gece bizi ısıran sivri sinekler rahat vermemişlerdi.
Sabah oldu, kalktım, kızlar hala uyuyor ve bacaklarım çok kaşınıyordu. Kendime engel olamayıp hepsini içim rahatlayana kadar kaşıdım. Artık mutluydum. Kızlar uyanana kadar havuza inip biraz rahatlayacaktım. Bikinimi giyip aşağı indim. 12. katta olan odalarımızdan aşağı inmek uzun zamanımı almıştı. İndim ve hemen havuz kenarından bir şezlong kaptım. Oturdum, güneş daha yeni doğuyordu ve ben havuzun tadını çıkaracağıma onu izliyordum. Manzara gerçekten çok güzeldi, gökyüzü turuncumsu bir renk almıştı, martıların sesleri gittikçe artıyordu, karşıdan geçen bir gemi vardı ….
Dalıp gitmiştim. Kendimi manzaranın güzelliğine kaptırmış bir şekilde huzuru solurken hayallerimi ufuk çizgisine boncuk gibi diziyordum. Farkında olamadan uzaklaşmak, kurtulmak istediğim durumun hayallerimin içinde olduğunu anlamamla irkilmem bir oldu. Hala onu düşünüyordum, hala o vardı hayallerimde… Silkindim ve bu hayal ortamından çıktığımı anlayınca ayağa kalkıp havuza doğru yürüdüm. Dalmış olmalıyım ki arkamdan seslenen adamın bağırışıyla uyanmıştım. Kendime geldiğimde havuzu boylamak üzereydim. Seslenen adam yanıma yaklaştı ve iyi olup olmadığımı sordu. İyi olduğumu sadece bu aralar kafama bir şeyler takıldığını söyleyip yalnız kalmak için havuza girdim. Kafamdaki çoğu şeyi atmalıydım yoksa tatilim mahvolacaktı.