Ben yıllar önce oyuncak bir karavan istemiştim. Pembe pencerelerinden köpeklerin baktığı, içinde havuzu olan, buzdolabı, masa, sandalye ve hamağı olan güzel bir karavan istemiştim. Onun hayalini kurardım. Aradan bir yıl geçti ve doğum günü zamanım gelmişti. Bir gün babam elinde kocaman bir kutuyla geldi. Açtığımda size bahsettiğim ve hayalini kurduğum karavan araba vardı. Öyle mutluydum ki sevinçten ağlamıştım. Ama bu zaman kadar ona bir gün sahip olacağım aklıma gelmemişti. Şimdi anlıyorum ki her şey önce hayal etmekle başlıyormuş. Tıplı bir bilim adamlarının önce hayal edip sonra bilime kazandırdıkları icatlar gibi. Anladım ki hayallerin ötesine geçmek mümkünmüş. Yeter ki vazgeçme!
(Visited 38 times, 1 visits today)