Hayaller Gerçek Olabilir mi ?

                         Hayaller Gerçek Olabilir mi

Bazı insanlar imkansızlığa inanırlar. Ben öyle düşünmüyorum. Bana göre, matematiksel olarak veya herhangi bir şekilde imkansızlık diye bir kavram yoktur. her insan ne isterse yapabilir. yeter ki inansın. gerekli hesaplamalar yapıldığında ve yeteri kadar denendiğinde her şey mümkündür. İmkansız mı? Bir daha düşün

Örneğin, “Stephen Hawking” . Kesinlikle bu konuda imkansızlıklara karşı gelen insanların lideri olduğunu düşünüyorum. Kendisi İngiltere’ de doğdu, hareketli ve sağlıklı bir çocukluğu vardı. Oxford Üniversitesini Fizik bölümünü birincilikle bitirdi. Hawking mezun olduktan sonra, ATP Motor Nöron hastalığına yakalandı. Kendisi ilk başta konuşmakta ve yutkunmakta zorlanırken, bir süre sonra beyni hariç hiçbir organı düzgün çalışmamaya başladı. Durumu o kadar kötüydü ki, doktorlar iki yıl ömrü kaldığını düşünüyorlardı. Hawking artık sandalyeye mahkumdu ve bu durumun getirdiği bir yıkımın içerisindeydi. iki yıl ömrü kalmış olması onu bu durumun içine sürükleyen en büyük etkendi. Fakat Hawking, ailesinin ve hocası Scima’ nın yoğun ilgisiyle hayata yeniden bağlanıp doktorları yanılttı. Sağlık durumunun kötü olmasına rağmen evlendi ve eşinin desteği ile yüksek lisansını aldı ve ardından “teorik fizik”te fizik dalının en büyük ödülü olan Albert Einstein Ödülünü kazandı. Bana göre Hawking, pes etmemekle kalmayıp, çalışmayı sürdüren ve başarılı olan insanlardan biri belki de en iyisi. İmkansız mı? Bir daha düşün.

İnsanlar geçmiş boyunca sürekli imkansızlıkları aşmaya çalışmışlar. Bazen başarısız olmuşlar ve pes etmişler, ama bazen başarısız olmalarına rağmen devam etmişlerdir. Bence hayat insanlar için bir sınav, bazen iradeleri için bazen istekleri ve hayalleri için. Önemli olan devam etmek. Pes etmek insanın güçsüz olduğunu gösterir ve fark etmişsinizdir, inanan ve azmeden insanlar, pes etmez. Bazen yenilme şansları vardır, tekrar denerler. Veya bazen yenilme şansları yoktur. Ne olursa olsun korkmadan devam ederler. Sonunda da başarırlar. Tarih de bunu kanıtlamıştır. Örneğin, Kurtuluş Savaşı. Kimse inanmazken, bir liderin eşliğinde imparatorluklar yenildi. Türkler sadece inandı ve elinden geleni yaptı. İmkansız mı? Bir daha düşün.

Size bir insanı daha örnek vermek istiyorum. “Alfred Nobel”. Çocukluğu fakirlik içerisinde geçen Alfred, kardeşlerine ve kendine bakmaya çalışıyordu. Babası daha çok para kazanabilmek için Rusya’ya gitti. Ailesini ilk başta yanına alamamıştı. Ailesi yanına geldi fakat beklediği gibi para kazanamadı. Stockholm’e geri döndüğünde Alfred büyümüş, fizik ve kimya alanlarında yeteneği fark edilmeye başlanmıştı. Yirmi sekiz yaşlarında, kendisine küçük de olsa bir kimya laboratuvarı açmıştı. o dönemlerde kömür ve diğer madenler önemliydi fakat bu madenlerin önünü kayalar kapatıyordu. Bu yüzden kendisi patlayıcılar üzerinde çalışıyordu. Yaptığı çalışmalardan biri, kardeşi ve laboratuvarını kaybetmesine sebep olmuştu. Ama pes etmedi ve dinamiti buldu. bu buluşu ardından ailesi çok zengin oldu. İmkansız mı? Bir daha düşün.

Bence insanlar pes ettikleri zaman veya sıkıldıkları zaman, yapamadıkları şeye imkansız demeyi tercih etmişler. Bu insanların imkansız demeleri yüzünden artık insanlar kolay kolay girişimlerde bulunamıyor. Bu “imkansız” kavramını yıkmayı başarıp inanırsak, yapamayacağımız hiçbir şey yok. İmkansız mı? Bir daha düşün.

 

 

(Visited 277 times, 1 visits today)