Hayalin Tablosu


Sabahın 6’sında bir galeriye adım attım. En sevdiğim galeri kapanmıştı ama bu beni buradan uzak tutamazdı. Hafif loş ışık, henüz doğmamış günün sessizliğiyle birleşmişti. Karşımda devasa bir tablo duruyordu; tuvalin boyutları o kadar büyüktü ki bir dünya gibi içime çekiyordum her detayını. Bu tablo, hayalini kurduğum bir dünyayı yansıtıyordu.

Baktığımda ilk gördüğüm şey, doğanın kucaklayıcı gücüydü. Yemyeşil bir ormanın ortasında yükselen devasa ağaçlar, bulutlara değiyor gibiydi. Gökyüzünde mor ve altın rengi tonlar, gün doğumunun dansını yansıtıyordu. Dallar arasında kuşlar süzülüyor, kanat çırpmalarının ritmi huzur dolu bir müzik gibi kulaklarımda yankılanıyordu. Toprağın hemen yanında, kristal berraklığında bir nehir akıyordu. Suyun şırıltısı adeta bir çağrı gibiydi, “Gel, dokun bana,” diyordu. Nehrin kıyısında insan figürleri vardı ama bu insanlar farklıydı. Hepsi farklı kültürlerden, farklı ten renklerinden ama hepsi uyum içinde. Kimse konuşmuyordu ama gözleriyle dünyayı paylaşıyorlardı. Tablonun derinliklerine baktıkça, teknolojinin ve doğanın bir arada var olduğu bir manzara ortaya çıktı. Güneş enerjisiyle çalışan yapılar, ağaçlarla sarmaş dolaş olmuştu. Uçan araçlar, kuşlarla yarışıyor ama hiçbirini rahatsız etmiyordu. İnsanlar ve doğa, aynı ritimde nefes alıyordu. Tablonun sağ köşesinde, denizin uzandığı bir yer vardı. Suyun üstünde rengârenk yelkenliler salınıyordu. Dalgalar, kıyıya vururken yanlarında küçük midyeler, taşlar getiriyordu. Çocuklar sahilde oynuyor, kahkahaları dalgaların sesine karışıyordu. En etkileyici detay, tablonun ortasında yükselen devasa bir ağacın dallarında oturan bir figürdü. Üzerinde sade bir giysi vardı, elinde bir kitap tutuyordu. Gözleri kapalıydı ama yüzündeki ifade her şeyi görmüş ve anlamış gibiydi. Bu figür, belki de insanlığın bilge bir temsilcisiydi ya da sadece bir hayalperest… Kim bilir?

Bu dünyada savaş, açgözlülük, kargaşa yoktu. Her şey sade ama büyüleyici bir uyum içindeydi. Tabloya bakarken kendimi bu dünyanın bir parçası gibi hissettim. Kalbimde bir sıcaklık, ruhumda bir dinginlik vardı. Sabahın 6’sında gördüğüm bu rüya, günün geri kalanına umutla başlamamı sağladı.

(Visited 3 times, 3 visits today)