Tekrar merhaba! Benim adım Nil. 7 yaşındayım. Size bir hikâye anlatayım mı? Tamam anlatıyorum. 1,2,3 tıp. Bir akşam ben uyurken şöyle bir düş gördüm. Ben arkadaşımda kalıyordum. Birdenbire karşıma Alaattin çıktı ve şöyle dedi: “Dile benden ne dilersen.” Çok korkmuştum. Ne yapacağımı hiç bilemiyordum. Derin bir nefes aldım. Ve ben dedim ki: “Emmmmmmmmm… Bıla bıla bıla bıla düşündüm düşündüm…… Buldum” diye bağırdım. “Senden uçmayı diliyorum.” dedim ve uyandım. Uyandığım da ise uçabiliyordum. Çok şaşırmıştım. Nasıl olmuştu? Hemen arkadaşıma bir not yazıp evime gittim. Notu gören arkadaşım çok şaşırdı. Notta şöyle yazıyordu. NOT: Sevgili arkadaşım Hülya, erkenden kalkıp evime gittim. Çünkü uçabiliyorum. Parkta buluşalım. Nil
Hülya’yla parkta buluştuktan sonra özel gücümü gösterdim. Sonra yer yarıldı ve içine girdik. Orası çok karanlıktı. Birden bir ışık belirdi ve içine girdik. Orada ikimizde farklı yerlere ışınlanmıştık. Hülya’nın karşısına Alaattin çıktı ve Hülya’ya şöyle dedi: Dile benden ne dilersen. Hülya orada dona kalmıştı. Düşündü, taşındı en sonunda şöyle söyledi: Ben senden geleceği görebilmek istiyorum. Artık Hülya’nın da 1 tane özel gücü vardı. Şimdi geriye kaldı birbirimizi bulmak ve çukurdan çıkmak kaldı. Ama nasıl yapacaktık? Bir dakika… Alaattin bize 3 dilek hakkı vermiyor muydu? İşte buldum ama bir sorun var. Hülya beni duyamıyordu. Ne yapacağım. “Umarım söyler.” dedim. Yine yer yarılmıştı. Birden kendimi evin bahçesinde buldum. Üstelik Hülya da yanımdaydı. Hülya söylemiş olmalıydı. Başarmıştık. Yaşasın! Güle, güle. Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın!