Uzay oksijensiz bir alandır ve ben uzayı oksijene boğacağım. Öncelikle tişört ile rokete bindim. Uzaya geldiğimde tüpteki havayı uzaya yaydım. Her yer oksijenle dolmuştu. Sonra Venüs’e indim. Venüs’te tuvalet inşaa ettim. Daha sonra Jüpiterde uzay boşluğunda kayak yaptım. Orada uzaylı biriyle tanıştım. Adı B612. Onunla fotoğraf çekindik. B612 ile kayak yaparken ayağım takıldı ve Satürn’ün üzerindeki kayalara çarptım.Aslında çok eğlenceliydi.Ay’a gelince ne yapacağımı düşündüm taşındım. B612 ile yiyeceklerimizi alıp afiyetle yedik. İçeceklerimizi içtik. B612 çok eğlenceli biriydi. Onunla çok eğleniyorduk. Ama saat geç olduğu için eve gitmeliydi. Ben de Satürn’ün halkasında uyudum. Ertesi gün B612 ile birlikte saklambaç oynarken aklıma bir şey geldi. Ay’a bayrak dikmek.Bayrağı aldım ve Aya diktim. O an kendimi çok gururlu hissettim. Gururluluktan evimi bile görebilirdim.Sonra B612 ile biraz uzandık ve bu sefer ona Dünyadaki bazı anılarımı anlattım.O da bana Uzaydaki bazı anılarını anlattı.Biraz üşümüştük çünkü anılarımızı Neptünde anlatmıştık. B612 beni Merkür’e götürdü. Orada da çok sıcakladık. Ama o an çok üzüldüm ve B612 de çok üzüldü çünkü Dünya’ya gitmeliydim. B612 ile vedalaşıp rokete bindim ve Dünya’ya gittim.