BENİM ŞEHİRİM
“Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim tek bildiğim şey, şu an dünyamızda sürdürülebilir pek bir şey yok. Bunun nedeni çoğu insanın yeterince bilinçli olmaması ve bundan dolayı olanlara gözlerini yumması. Peki, bilgilendirmeyi falan bırakın, ben size şehrimi anlatayım.
Benim şehrimde her şey olabildiğince sürdürülebilir. Asla ve asla doğaya zarar veren bir şey yok ve hiçbiri olmayacak. Bunun nedeni ise herkesin bilinçli ve okumuş olması. Bence bu dünyanın en güzel şeyi; bilinçli bir toplumda yaşamak. Sizlere de öyle değil mi? Benim dünyamda tertemiz çarşaf gibi denizler var, sanki şarkı söyler gibi şakıyan kuşlar var. Bu kuşların tüyleri inci gibi, gözleri parıl parıl; hiçbirinin yüzü bir gün bile düşmüyor. İnsanlar sanki birer melek, herkes anlayışlı ve güler yüzlü. Hayvanlara zarar asla verilmez, onlara birer padişah gibi davranılır.
Bu kuralı bozanlar ise en ağır ceza olan 45 yıl hapisle cezalandırılır. Ve hayır, bu ceza gayet adil çünkü artık bu dünyanın kötü insanlardansa, iyi insanlara ihtiyacı var!”
Bir çocuğun bu kadar bilinçli olması, yaşadığımız cenneti daha dünya değişmeden öngörmesi çok garip değil mi? Bir çocuğun sanki bir yetişkin gibi konuşması… Bu bilince nereden ulaştı? Nereden bu kadar eğitim aldı? En önemli soru ise ne biliyor musunuz? Bu çocuğun, çoğu insandan daha bilinçli olması.