Hayalim Kapadokya

Sabah erkenden uyandım, o beklenen gün nihayet gelmişti; Kapadokya’ya gidiyordum! Hemen üstümü değiştirdim, hızlıca çantamı hazırladım ve kahvaltıya indim. Kahvaltıdan sonra yola çıkacaktık. Çok heyecanlıydım; hep hayalini kurduğum o balona binip gökyüzünde süzülecektim.

Kahvaltımı bitirir bitirmez arabaya bindik ve yola çıktık. Zaman o kadar hızlı geçmişti ki gelmemize sadece yarım saat kalmıştı. Çevreme hayranlıkla bakarken kalan yarım saat de su gibi aktı ve bir baktım, balonlar karşımdaydı! Heyecanla otele gidip eşyalarımızı bıraktık. Hemen balonlara binmek istesem de, balonların yalnızca sabah kalktığını öğrenince biraz hayal kırıklığına uğradım. Beni uzun ve sabırsızlıklarla dolu bir gece bekliyordu.

Akşam yemeğimi hızlıca yiyip erkenden yatağa gittim. Sabah erkenden uyandık, gün daha aydınlanmamıştı. Hızlıca kahvaltımızı yaptıktan sonra balonlara doğru yola çıktık. İçim kıpır kıpırdı, hayalime kavuşmama artık çok az kalmıştı. Balonlar tam karşımdaydı!

Sonunda balonlara binmiştik. Balonu şişiren abi, yüksek bir ateşle balonu doldurmaya başladı. Balon şiştikçe havalanmaya başladık. Başta biraz korksam da yükseldikçe bu korku yerini büyük bir mutluluğa bıraktı. Kendimi adeta bir masal diyarında gibi hissediyordum.

Etraf muhteşemdi! Her yerde rengârenk balonlar uçuyor, aşağıda ise peri bacalarının eşsiz manzarası göz kamaştırıyordu. Artık Kapadokya’nın nasıl bir doğa harikası olduğunu görmüştüm ve balonla uçmanın nasıl bir his olduğunu öğrenmiştim. Hayalim gerçek olmuştu, tarifsiz bir mutluluk içindeydim.

(Visited 3 times, 1 visits today)