Bir evin insanın yaşamında çok önemli bir yeri vardır. Ama ev bir binamıdır sadece yoksa aradığımız ev bir parça eşye ve dört duvardan fazlasımı?
Bir evin ev gibi olması için onun içinde mutlu olmamız lazım, bir evin ev gibi hissettirmesi lazım değil. Bir insan doğada bile kendini evinde hissedebilir onemli olan şey ise ortamden gelen güven ve sevgi duygusudur. Bir alanın bize yüklediği duygular onu ev kıllar. Bir ev dört duvar olmak zorunda değil ama enrahatı böyle. Bir binada dört duvar arası olmak değil bir ormanın yanında, bahçeli ve geniş bir ev isterim bende. Fakat sadece bir ev istemiyorum içinde beni sevenler olsun, bahçesinbde kediler köpekler olsun, etrafında ağaçlar çiçekler; gökyüzünde güneş ve kuşlar olsun. Bunlar benim hoşlandığım şeyler değil. Ben gerek olmassa evden ayağımı dışarı atmam. Ben kalepe adamıyım benim evim öyle bağda bahçede olmasın isterim oturup, biryere yayılıp öyle televizyona bakarım, bilgisayardan internete girer oyun oynarım. Ben evimi geniş isterim havadar olsun sonuçta dişarıyı sevmem burada sürerim hayatımı. Çok kattlı olmasın tembelim biraz ençok iki yeter. Mutfağı geniş olsun yemek yemeği severim. Duvarları renkli olsun bıktım ben şehirin daim beyaz ve grisinden.
Benim evimin içinde olması gereken bir şey daha var oda beni benden ayrılmayacak kadar çok seven bir insan yada hayvan çünkü nekadar tembel olsamda sehre gitmekten nekadar nefret etsemde benim en nefret ettiğim şey yanlız olmaktır, bence ev biriyle paylaşılınca ev olur. Çünkü eğer yanınızda sizi seven bir şey olmazsa yani yanlızsanız sarayler dahi sizi mutlu edemez ve bir evin tam anlamı ile ev olması için size her kapıyı açtığınızda mutluluk verecek bir şeye sahip olması lazım. Bu benim için beni seven biri. Çünkü hayalimdeki eve gelidiğimde boş bir eve gelmek istemiyorum keranlık ve boş odalar görüp sıkılmak istemiyorum. Hayalim enimin geldiğim her saniye bini mutlu etmesi dışarıda olan olayların yükünü üzerimden alması, beni rahatlatması. Yoksa hayal etmek neye yarar gerçekler belli bir yere kadar kalıyorsa ozaman hayalimin beni gerçeklerden kurtarabilmesi lazım. Beni boş odalar kurtarmaz sevgiyle, ruhla dolmaları lazım. Şehirin kokusundan gri teninden beni alıp götürmesi ondan koruması lazım. Benim evimin bana yuva olması lazım. Gerçekliğin benim içime üflediği imkansızlıkların yaptığı ağırlığı unutturacak bir ev lazım bana. Hem bana hem etrafımdakilere yetecek bir ev benim istediğim. Ben şehirin grisinden ve hayatın kara bulutlarından kurtulmayı hayal ediyorum.
Evimin ev olmasını istemiyorum sadece çünkü hayal etmek bunu gerektirir. Sade bir ev hayaletmek olmaz çünkü aklımız buna layık değil herkezin istediği bir ev olsa bile hayal edilen farklıdır. Çünkü hayal kafamızın içindeki dönüp duran fıtınaları durdurmanın bir yoludur.