Stephen Hawking’in ifadesine tamamen katılıyorum. İnsanı gerçekten insan yapan şey, kendini “daha insan” yapma çabasıdır. Bu ifade, insanın sürekli olarak gelişmeye ve ilerlemeye yönelik doğasını yansıtmaktadır.
İnsanlık tarihine baktığımızda, insanoğlunun tükenmez bir keşfetme ve öğrenme arzusu olduğunu görürüz. İnsanlar binlerce yıl boyunca yeni teknolojiler geliştirdiler, bilimsel ve tıbbi ilerlemeler kaydettiler, sanat ve kültür alanında devrimlere imza attılar. İnsanlar her zaman sınırlarını aşmayı, daha iyi olmayı ve daha fazla bilgi edinmeyi amaçladılar. Bu doğal eğilim, insanları “daha insan” yapma çabasının temelini oluşturur.
Örneğin, tıp alanında insanlar sürekli olarak yeni tedavi yöntemleri, ilaçlar ve cerrahi teknikler geliştirmektedir. Bu sayede hastalıkları iyileştirme ve insan ömrünü uzatma konusunda büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Aynı şekilde, teknoloji alanında yapılan yenilikler insanların iletişim, ulaşım, bilgiye erişim gibi alanlarda daha fazla olanak elde etmesini sağlamıştır. Bütün bu gelişmeler, insanların yaşam kalitesini artırma ve potansiyellerini gerçekleştirme çabalarının bir sonucudur.
Ayrıca, insanlar sosyal ve duygusal açıdan da kendilerini geliştirme yolunda ilerlerler. Empati, sevgi, hoşgörü gibi değerler üzerinde çalışarak daha iyi bir insan olma çabası gösterirler. İnsanlar, toplumda daha iyi ilişkiler kurmak, anlayışlı ve adil olmak için çaba sarf ederler. Bu şekilde, insanlar kendilerini daha da insanlaştırır ve daha güçlü bir toplum oluştururlar.
Kendini “daha insan” yapma çabası, aynı zamanda kişisel büyüme ve kariyer hedeflerini de içerir. İnsanlar, bilgi ve becerilerini geliştirerek, yeteneklerini kullanarak ve tutkularını takip ederek kendilerini daha iyi birer profesyonel haline getirmek isterler. Bu da bireyin kendine olan saygısını artırır ve ona bir amaç ve tatmin duygusu verir.
Sonuç olarak, Stephen Hawking’in ifadesiyle uyumlu olarak, insanı gerçekten insan yapan şey, kendini “daha insan” yapma çabasıdır.