İnsanlar günlük hayatlarında hava olaylarının kendi ruh hallerine ve morallerinde etkili olduğunu düşünüyor. Kış vakti yağmur yağarken çoğu insanın uykusu gelir, yorgun hisseder ancak kimse sebebini tam olarak bilmez. Belki havanın yağmurlu olması kasvetli geliyor. Belki de havanın gri rengi kasvetli geliyor.
Başka bir örnek ise derimizin güneş ışığına maruz kalması ve D vitaminin üretimini sağlamasıdır. Bu da beynimizde serotonin salgısını arttırarak enerjik yapar bizi.
Araştırmalar girmeden önce kendi düşüncemden bahsetmek istiyorum. Tabii ki günlük hayatta tecrübe ediyoruz ancak ben inanıyorum ki biyolojik bazı değerlerimizdeki değişmeler, bizi etkiliyor. Yukarıdaki örnekteki gibi güneşli hava D vitamini ile bizi enerjik yaparken yağmurlu ve bulutlu havada ise enerjik olmuyoruz.
Hava durumunun duygu durum halini etkilediği bir çalışmada ise Avustralyalılar’ın alışveriş tutumları üzerine yapıldı. Psikolog Joseph Forgas tarafından Sydney’de yürütülen çalışmada, güneşli havaların insanların mental keskinliklerini etkilediği bulgusuna ulaşıldı . Bir butikten alışveriş yapmış olarak çıkan insanlara, mağazanın çıkış bölgesine yerleştirilen ve oyuncak traktör ve kumbara gibi alışılmadık 10 nesneden kaçını hatırladıkları soruldu. Deneklerin, güneşli havalarda, bulutlu havalara kıyasla nesneleri yaklaşık 7 kat daha fazla hatırladıkları görüldü.
https://bilimfili.com/hava-durumu-psikolojimizi-etkiler-mi
Yukarıdaki çalışmada hava olayların psikolojiyi çok daha farklı bir yönden etkilediğinden bahsediyor. Araştırma sonucunda güneşli havanın hatırlama konusunda daha etkili olduğu görülüyor.
Buna katılıyorum çünkü yaptığım bilimsel olarak, zaten belirttiğim gibi, güneş ışınları D vitamini üretimi sağlayarak hafızanın işleyişini arttırıyor. Kendi tecrübemde de çalışma yaparken güneş ışığı hafızamdan bilgiyi geri çağırma yetisini güçlendiriyor.
Bir başk
a çalışmada eşit bir şekilde iki grup akademik başarısı iyi olan öğrenciler toplanılıyor. 1. öğrenci grubunu piknik ortamında, diğer grubu
kasvetli sınıfta çalıştırıyorlar. Her iki gruba aynı sınav soruları sorulduktan sonra sonuçlarda fark görülüyor. Piknik ortamında çalışan öğrenciler diğer gruba oranla daha büyük bir not ortalamasına sahipti.
Maalesef, bu araştırmalardaki sıkıntı güvenilirlik. Çünkü vücudumuz o kadar kompleks ki kelebek etkisinden dolayı küçük bir değişiklik sizin moralinizi etkileyebilir. Araştırmacılar ne kadar değişkenleri sabit tutmaya çalışsa da doğruluk %36’dan %96’e kadar değişebiliyor. Bu araştırma sonucunun güvenirliliğini inanılmaz biçimde düşürür. Ben bu yüzden hiçbir araştırmaya %100 güvenmiyorum.
Bilim insanlarının ve araştırmacılarının beklentisi gelecekte beyin ve vücudumuz hakkında yapılacak keşiflerle ile belki psikolojimizin sırlarını ortaya çıkartabileceğiz. Bunun için deneyler, araştırmalar, güçlü bilgisayarlarda simülasyonlar yapılıyor.
İnsanlığın en büyük sırlarından biri olan beynin sırlarının ortaya çıkarılması insanlık için bence en büyük keşiflerden biri olacak ve bu alandan çıkacak haberleri merakla bekliyorum.