Havada Yaşanan Sevinç

Bayan Samantha evli barklı bir kadındı. Her gün evde oturuyor, kocasının gelmesini beklerken de ,kendisi de boş durmayıp eve biraz da olsa para kazandırmak için, örgü sanatı ile uğraşıyordu. Oğlu Albert okulu birincilikle bitirirdi hep. Fakat onu diğer oğlu kadar sevmezdi. Thomas onun kalbine hep ayrı bir yerdeydi ve hep de öyle kalacaktı. Fakat Albert de bunun böyle oluğunu biliyordu çünkü Samantha bazı zamanlarda bunu çok belli edecek davranışlarda bulunuyor, hatta bazen haklı olduğu konularda bile onun yanında durmuyordu. Albert, Samantha’nın yine onun yanında durmadığı bir zaman annesi ile kavga edip evi terk etti.

Evi terk ettiğinden beri cebine sadece 183 dolar kalmıştı. Ve gün geçtikçe bir önceki günden birkaç dolar daha fazla eksilmiş bir şekilde buluyordu sanki. Eski evinin yakınında bir huzurevi olduğunu hatırladı ve bir daha asla görmek istemeyeceği o evin yakınında geçti. Birkaç gündür rüyalarına giren annesi Samantha’yı orada da görmekten korkuyordu ama ne mutlu ki ailesinden hiç kimseye rastlamadı. Oraya gidiyordu çünkü orada illaki birisi bu zavallı çocuğa yardım ederdi. Ve etti de. Huzurevi çalışanları bu çocuğun halini görüp ona acıdılar ve herkes birkaç dolar verdi. Albert’in şansına çok fazla çalışan vardı ki sabahki 183 doları 655 dolara çıkmıştı. Albert bu paralarla kendine 14 metrekarelik bir ev tuttu. Bir çalışma masası ve bir yatağı ile mutlu idi. Okulunu aksatmadığı gibi sabah okula gidiyor akşamları da para kazanmak için çalışıyordu. Ve her zamanki gibi notları ortalamanın baya üstünde idi.

Üniversiteyi de derece ile bitirdikten sonra çocukken bile olmak istediği mesleği yapabilirdi artık. 22 yılı boşuna okumamıştı çünkü. Böylece pilotluk sınavlarına başvurdu ve onu da başarıyla geçti fakat sadece derse çalışmasının değil aynı zamanda küçükken izlediği uçak belgesellerinden de biliyordu.

Pilot yıllarının 7. yılındayı ki ilk defa yolcu listesine bakmıştı ve bir de ne görsün. hiç sevmediği annesi Samantha ekonomi sınıfından koltuk almış. Albert eski günleri ödetmek için sinsi sinsi planlar yapmaya başlamıştı bile.

Uçak kalkış yapmıştı ve yaklaşık 1 saat sonra Albert uçağın hoparlörlerinden bir anons duyurdu. Sayın Samantha Adams, ayağa kalkar mısınız lütfen dendi ve hoparlör kapandı. Samantha yavaş yaval ayağa kalktı ve öyle kaldı. Hemen ardından pilot Albert geldi ve Samantha da onu tanımış gözüküyordu. Her ne kadar annesi bunca zamandır ona pek iyi davranmasa de her ne kadar ayrımcılık yapsa da Albert’in onu görünce kalbi aha hızlı atmaya başlamıştı. Her şeyden önce annesi idi o. Ona sarıldı ve kokusunu içine çekti. Eski zamanlardaki gibi biraz parfüm biraz da kendi kokusu vardı. Ve yıllar sonra annesine içtenlikle şunları söyledi…

 

(Visited 140 times, 1 visits today)