Her insan hayatında belli dönemlerde küçük ya da büyük bazı sorunlarla karşılaşır ve bu sorunlar için farklı çözümler arar. Bu sorunlara çözüm ararken de ailesinden, arkadaşlarından ve çevresindeki diğer insanlardan yardım ve destek alarak zorlukların üstesinden gelmeye, sorunlarını aşmaya çalışır. İnsanların çoğu hayatının sorunsuz ilerlemesini ve hiçbir zorlukla karşılaşmamayı ister, bunun sonucunda da sorunlardan korkar hale gelirler. Fakat bazı insanlar da sorunlardan korkulmaması gerektiğini, o soruna yol açan hatayı tekrarlamak yerine olaydan ders çıkarılması durumunda bunun faydalı bir şey haline geleceğini düşünmektedirler. Peki sorunlar korkulması gereken kötü şeyler mi, ders çıkartılması gereken yararlı şeyler mi?
İnsanlar genelde bir sorun olduğu zaman bu sorun onlara olduğundan çok daha büyük ve çözülemez bir şey gibi gelir. O sorunu yaşarken olaya dışardan bakamadıkları için ne yapacaklarını bilemez ve stres, kaygı, mutsuzluk gibi duygular hissederler. Sorun çözüldükten bir süre sonra ise o sorunu hatırlayıp aslında o kadar da büyük bir sorun olmadığını fark eder. Fakat bir sorunla karşı karşıya gelindiği zaman hemen panik olmak yerine, sorunun nasıl çözümlenebileceğini düşünüp en kısa sürede çözmek için harekete geçilmeli. Sorun çözüldükten sonra da soruna sebep olan hata tekrarlanmayıp ders çıkarılırsa bir daha o kişi aynı türden bir sorun yaşamaz. Sorunu çözme sürecinde hissettiği duygular ve deneyimleri ise o sorunu yaşayan kişiyi psikolojik olarak güçlendirir. Bu konuda Gasson da aynı şekilde düşünerek “İnsanın en büyük dostu zorluklardır. Çünkü insanı karşılaştığı zorluklar güçlendirir.” sözünü söylemiştir.
Sorunlardan, zorluklardan, hata yapmaktan korkarak yaşarsak hayatta yapmak istediklerimizi gerçekleştiremeyen ve hiç deneyimi olmayan bir insan oluruz. Çünkü yaptığımız şeyin olumsuz bir sonuç doğuracağı korkusuyla yaşarsak hiç yeni bir şey deneme imkânımız olmaz. Dolayısıyla tecrübemiz de olmaz. Elbert Hubberd’ın da dediği gibi; hayatta yapılabilecek en büyük hata, sürekli hata yapma korkusuyla yaşamaktır. Çünkü önemli olan hata yapmamak değil; bir tecrübe edinmek, ders çıkarmaktır.
İnsanlar hata yapmaktan korkmadan, içlerinden geldiği gibi yaşamalıdır. Bol bol hata yapıp her hatadan farklı bir ders çıkarmak, hayatın tadını çıkarmayı sağlayacaktır. Eğer hata yapmaktan korkarak bir yaşam sürdürülürse o hayat huzurlu bir hayat olmaz. O kişinin kafasında hep “Hata yapıyor muyum?” kuşkusu olur. Bunun yerine insan hayattan keyif almaya önem verip yaptığı hatalardan bir şeyler öğrenmeye çalışmalıdır. Yaşarken dikkat edilmesi gereken şey hatalardan korkmayıp zorluklarla dost olmak, hayatı doya doya yaşamak ve mutlu olmaktır.