Uzun bir gün ve yorucu bir geceden sonra akşam yatağımda uyuya kalmışım. O kadar fazla işim vardı ki bana günün saatleri yetmiyordu, bana 24 saat yetmiyordu. Yine her sabah olduğu gibi yorganımla kavga ediyordum. Bu rutinimi de bitirince son bir kuvvet ayağa kalktım ve uyuyarak mutfağa gitmeye çalışıyordum. Yarı kapalı gözlerle buzdolabını açmamla gözlerim de fal gibi açıldı. Daha geçen hafta yaptığım ve bozulmaya gün tutan kurabiyem canlanmıştı! Gözlerime inanamıyordum normalde cırlak insanın tekiyimdir hemen çığlığı basarım ama bu sefer o kadar korkmuştum ki dilim tutulmuştu bağıramıyordum. Sonra o kadar yorgunum ki hayal görüyorum hala uyuyorum diye düşündüm ve buzdolabından sütü çıkardım hiçbir şey olmamış gibi davrandım. Fakat sonra benimle konuşmaya başladı artık onu daha fazla yok sayamazdım. “Bunu yaptığıma inanamıyorum” dedim ve ben de onunla konuşmaya başladım. Sanki benim arkadaşımmış gibi benimle sohbet etmeye başladı. Hatta havalardan sulardan bile bahsettik yani o kadar ki ” sıcak değil de nem çok, nem ” muhabbetini bile yaptık. Az daha siyasete atılıyorduk ki aklımı başıma topladım ve bir kurabiye ile konuştuğumu fark ettim. Bu konuşmaları yaptığım için kendimden şüphelenmeye başlamıştım ve işlerimi erteleyerek – en nefret ettiğim şey- hemen bir doktora gittim. Gitmeden önce kurabiyeyi buzdolabına tekrar tıkmıştım. Bu arada hala karnım açtı ama artık bir şey almaya korkuyordum çünkü her an bir yiyecek benimle konuşabilecekmiş gibi hissediyordum. Doktora göründüğümde, bana sonuçlarıma bakarak uzun uzun baktı ve tedavi görmem gerektiğini çünkü hasta olduğumu söyledi. Bütün dünyam başıma yıkılmıştı, ne yapacağımı bilemiyordum. Madem hastayım ve tedavisi var ben de tedavi olurum diye düşündüm ve haklıydım
. O zaman bari hastalığımın da tadını çıkarayım diye düşündüm. Sonuçta elimde şu anda tedavi olana kadar reçeteli deli raporu var. Ben de o zaman deliliğimin tadını çıkarırım diyerek eve gittim ve kurabiye ile konuşmaya başladım. O gece onunla siyasete bile karıştık. Hayatımın en özgür akşamını yaşamıştım.