11 yaşıma bastığım an, beni büyücülük okuluna davet eden bir mektup aldım. Büyük bir heyecanla büyücü trenine binerek, büyücülük okulunun bulunduğu şehre doğru yola çıktım.
Öncelikle okul eşyalarımı almak için özel mağazalara gittim. Kıyafet mağazasından pelerinimi ve şapkamı aldım. Asamı ise özel bir dükkânda seçtim (aslında o beni seçti!). Daha sonra büyücülük kitaplarımı almak için özel bir kitapçıya uğradım. Son olarak, spor müsabakalarında kullanacağım süpürgemi satın aldım. Şehir, okula başlayacak yeni öğrencilerle doluydu ve herkesin yüzünde büyük bir heyecan vardı.
Okula giderken yeni arkadaşlarla tanıştım, hepimiz sabırsızlıkla maceramızın başlamasını bekliyorduk. Okulu ilk gördüğümüzde büyülenmiştik; kocaman, ihtişamlı bir şatoydu! Okulda yeni hocalarımla tanıştım ve derslerime başladım. En sevdiğim öğretmen Eda Hoca’ydı; kendisi Türkçe ve özel büyüler derslerini veriyordu. Bana Wingardium Leviosa büyüsünü öğretti ve artık eşyaları havaya kaldırabiliyorum!
Böylece büyücülük hayatım, güzel bir şehirde ve harika insanların arasında başlamış oldu.