1 Kasım 1928 tarihinde, ülkemizde harf inkılabı oldu. Mustafa Kemal’in öncülüğünde, Arap harflerinden Latin harflerine geçmiş olduk. Bu dönemde Türkiye’nin eğitim sistemine birçok yenilik getirildi ve çağdaşlaşma yolunda önemli bir adım atıldı. Peki, eğer ben o dönemde bir öğrenci olsaydım benim üstümde ne gibi etkileri olurdu?
Her şeyden önce en belli olumsuz etkisinden bahsetsem iyi olur. Yıllardır Arap alfabesini kullandığım göz önüne alındığında yeni bir alfabeye geçmek oldukça zor olur. Diğer alfabe de artık kullanılmayacağına göre onu öğrenmeye harcadığım emek boşa gitmiş olur. Bu durum benim ve birçok diğer öğrencinin, özellikle Arap harfleriyle uzun yıllar geçirmiş olanların, eğitime tümden sırtını dönmesine sebep olabilir. Eğitim hayatıma yeni başlamış olsaydım, öğretmenler yeni sisteme hiç alışık olmadığı için Latin alfabesini öğrenmekte yine de zorluk çekerdim. Öğretmenlerin zorlandığı bir dönemde öğrenciler daha da çok zorlanır. Ayrıca Arap alfabesini kullanan kitapların eğitimde kullanılmak üzere Latin alfabesine çevrilmek zorunda olması, bazı kitaplara erişimi güçleştirir. Hatta bazı kitapların asla çevrilmeyip unutulması mümkündür.
İyi etkilerine bakacak olursak, ilk öncelikle Latin alfabesini öğrenmek daha kolaydır. Bunca zaman Arap alfabesini kullanmış öğrenciler bile Latin alfabesine geçmekte zorluk çekmez. Başta biraz düzensizlik olsa bile en sonunda her şey halledilir ve yeni alfabe ile ülkemizde yaşam daha iyi sürdürülür. Okuma yazma oranının artması bunun örneklerinden birisidir. Ki bu, çağdaşlaşma yolunda atmış olduğumuz en önemli adım olabilir. Ayrıca Latin alfabesini kullanmaya başlamamız dilimizi yabancı dillere daha yakın kılmıştır. Bu da bizim için çok önemlidir, çünkü yabancı dilleri öğrenmemiz ve diğer ülkelerle iletişim kurmamız oldukça kolaylaştırılmıştır. Genç öğrenciler bu yabancı dilleri erkenden öğrenerek ilerideki hayatlarında o dillerin konuşulduğu ülkelerde yaşama şansı yakalayabilir. Ben de gidip başka bir ülkede başarı gösterebilirim. Aslında bu durumun tersi de söz konusudur, çünkü diğer ülkelerden insanların bizim dilimizi öğrenmesi kolaylaştığı için daha çok kişi ülkemize iş için gelebilir. Yabancı kişilerin yanında veya yabancı kişiler tarafından eğitilmem, gelişimime katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak, harf devrimi sırasında bir öğrenci olsaydım hayatım bir süreliğine daha zor olurdu. Fakat herkes Latin alfabesine alıştığında ve her şey Latin alfabesine göre uyarlandığında, hayat eskisinden çok daha kolay olurdu. Hala Arap alfabesini kullanan bir Türkiye’nin şu ankine nazaran nasıl bir yer olacağını hayal edemiyorum. Harf inkılabı sayesinde çok daha çağdaş bir ülke olduğumuza inanıyorum.