Yılların geçmesi, teknolojinin ilerlemesi ve yeni iş kollarının oluşmasının onlarca sonucu vardır değil mi? Bunlardan kimi yaşamımızı olumlu yönde etkilese de kimi bizi tembelleşme sirkülasyonunda birer mağdur konumuna sürüklüyor. Bu sürgünün sonuçlarının geç fark edilmesi ve gelecekte ciddi sorunlara yol açması, ne yazıktır ki teknoloji bağımlılarını, şişmanlama zincirinde yeni bir halka haline getiriyor. Peki ya bu durumun nedeni? İşte asıl konumuz da bu…
Gelişen teknoloji, bilgisayar kullanımı neredeyse zorunlu hale getirmiştir. Bu gerçeği kabullenemeyenler de işsizlik oranlarında bir payda olmaktan öteye geçememiştir. Peki ya gerçeği kabullenenler? Belki de onların sonu işsizlikten de kötüdür. İstatistiklere göre “Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık” iş kolunda 156 bin 968, “Gıda Sanayi” iş kolunda 610 bin 841, “Madencilik ve Taş Ocakları” iş kolunda 206 bin 273, “Petrol, Kimya, Lastik, Plastik ve İlaç” iş kolunda 491 bin 679, “Dokuma, Hazır Giyim ve Deri” iş kolunda 1 milyon 55 bin 766, “Ağaç ve Kağıt” iş kolunda 240 bin 117, “İletişim” iş kolunda 68 bin 725, “Basın, Yayın ve Gazetecilik” iş kolunda 91 bin 443 kişi çalışıyor. “Banka, Finans ve Sigorta” iş kolunda çalışanların sayısı 290 bin 563, “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar” iş kolunda çalışanların sayısı 3 milyon 473 bin 776, “Çimento, Toprak ve Cam” iş kolunda çalışanların sayısı da 180 bin 393 olarak belirlendi. Bu verilere bakarak anlıyoruz ki Türkiye’de iş kolu dağılımlarında bile teknolojinin önemli bir yeri var. Teknolojinin getireceği farklı bir yenilik ise, içinde el becerisi veya farklı bir teknik isteyen işlerde çalışan insanların mesleki geleceği çok da parlak gözükmüyor. Bunun sonucunda ise mimarlık, doktorluk veya marangozluk gibi insanoğlu için ciddi önem arz eden meslek gruplarında insanlar çalışmayacak, onların yerine bilgisayar uzmanı dediğimiz insanların kodunu yazdığı robotlar iş görecektir. Bu yenileşmenin tek sorumlusunun teknoloji olduğu, teknolojinin sebep olduğu hareketsiz yaşamların ise insanlık tarihinde daha nice yaralara sebep olacağı aşikardır. Tek çözüm yolu olarak gördüğüm ‘teknolojiden uzaklaşma’ harekatı ise daha büyük yıkımlara neden olup insanoğlunu daha derin bir çukura sürükleyebilir.
Sonuç olarak, teknolojinin hayatımızdaki yeri ve önemi yadsınamaz derecede büyüktür. Fakat teknolojinin sebep olduğu hareketsiz yaşamlar, insanlık tarihinde çok büyük önem arz eden meslek gruplarında ciddi çöküşlere sebep olup onların yerine kodlanmış makinelerin çalışmasına ortam sağlamaktadır. Bu durum hiçbir şekilde önlenemeyecek ve insanlık tarihinde kanayan bir yara olarak kalacaktır.
Kaynakça;
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/is-kolu-istatistikleri-aciklandi-40911297