İnsanlık olarak yıllar geçtikçe daha da tembelleşiyor, bir nevi hareketsiz olan yaşam tarzımızı değiştirmek için hiçbir çaba göstermiyoruz. Önümüzdeki yıllarda hareketsiz yaşam tarzının çağımızın en büyük hastalıklarından biri olması da kuvvetle muhtemel. Bu hastalık beraberinde bizleri başka bir hastalığa daha sürüklüyor. Tahmin etmesi çok da zor değil. Evet, obeziteden bahsediyorum.
Hareketsiz yaşam tarzı sadece bizleri değil, iş sektörlerini de bir hayli etkileyecek gibi duruyor. Bu yaşam tarzının sonuçlarından kanser ve akciğer embolisini söyleyebiliriz. Bu nedenle hareketsiz yaşam tarzının sağlık sektörünü de olumlu yönde etkilediği cabası. Obezite ile karşı karşıya kalan insanlar diyetisyene gitme ihtiyacı duyacaklardır. Ya da kanser hastalığıyla mücadele eden insanlar önce doktora sonra da gerekli ilaçları almak eczaneye gideceklerdir. Obezite ile uğraşıp dış görünüşlerini beğenmeyen gençler (çağımızın insanlara dayattığı güzellik algısı nedeniyle) kendilerini kötü hissedecek, zaten inişli çıkışlı olan ruh halleri bu sebeple iyice bozulacaktır. Bu da onların, psikoloğa gitmelerine zemin hazırlayacaktır.
Hareketsiz yaşayan insanlar vakitlerinin büyük bir çoğunluğunu evde geçirirler. Evde de yapabilecekleri sınırlı şeyler vardır. Oyun oynamak, televizyon izlemek gibi. Bu nedenle oyun sektörü de, hareketsiz yaşam tarzının faydalarını az da olsa görür.
Masa başı işi olan insanlar hareketsiz yaşamın örneklerinden biri olabilir. Gün içerisinde masanın başından kalkmayıp bunun üstüne evine yürüyerek değil de herhangi bir araçla giden bu insanlar ulaşım sektörünü olumlu yönde etkileyebilirler. Bu nedenle hareketsiz yaşamın ulaşım sektöründeki faydası yadsınamaz.
Fast foodlar hepimizin kurtarıcısıdır. Bazı günler çok yorgun olduğumuzda hepimiz fast fooda ihtiyaç duyuyoruz. Hareketsiz yaşam tarzını benimsemiş insanlar genelde evlerine yemek sipariş ederler. Bu da hareketsiz yaşam tarzının fayda sağladığı sektörlerden biridir.
Hareketsiz yaşam tarzının sektörlere sadece faydaları yoktur. Zarar verdiği sektörler de vardır. Örnek vermek gerekirse spor salonları zarar görebilecek sektörlerin başında yer alır. Hareket etmek istemeyen kimseler spor salonlarının önünden dahi geçmezler. Bu da bu sektörün yok olmasına neden olur.
Alışveriş merkezindeki restoranların ve marketlerin kapanma riskiyle karşıya kalması, hareketsiz yaşamın üzücü sonuçlarından biridir. Evden çıkmayan insanlar olduğu sürece hiçbir alışveriş merkezi iş yapamaz ve sonunda kapanırlar.
Bununla beraber sinema ve tiyatro sektörü de bu yaşam tarzından olumsuz bir biçimde etkilenir. Hiç kimse dışarıya çıkmayıp vizyondaki filmleri izlemezse, yönetmenler ve oyuncular para kazanamazlar. Aynısı maalesef tiyatro oyuncuları için de geçerli. İzleyici yoksa bu sektör de yok olmaya mahkumdur.
Dolaylı yoldan da olsa, giyim sektörü de zarara uğrar. Hareketsiz yaşayan kişiler zaman geçtikçe daha da kilo alacaktır. Bu nedenle büyük beden kıyafetler üretmeye başlayan markalar ellerinde kalan diğer küçük beden kıyafetleri satamayarak zarara uğrayacaklardır.
Hareketsiz yaşam tarzının sektörler için yararı da zararı da bulunmaktadır. Ufak bir şey bile sektörleri bu kadar etkilemektedir.