Hapishane Hayaleti

“Son kararın mı?” diye sordu avukatım bana son kez. Kalbim hızla atmaya başladı ve terlerim beni sardı. O an hiçbir şey duymazken, avukatım bekleyen sessizliği doldurdu: “Eğer cevabın evet ise, bu kaybedilecek son özgürlük hakkın olacak.” Kafamda karartılar oluşmaya başladı. Ben yıllardır bu durumdan kurtulmak için savaşıyordum, ama artık pes etmem gerektiğini hissediyordum. Kendimi tutamadım ve gözyaşlarımı tutamadım. “Evet” dedim nihayetinde. Hayatımda aldığım en zor kararı vermiştim. Avukatım beni teselli etti, ama bunun bir işe yaramadığını hissettim. Artık bitti. İki hafta sonra hapishaneye gidecektim.

 

Hapishanede ilk haftam sessiz ve tek başıma geçti. Kötü kokular, soğuk duvarlar, ıssız bir hücre… Elimde olmadan korkunun kapılarını açtı ve beni acımasızca içine çekti. Her gece uykusuz geçti, her gece karanlıkta yalnızdım. Ancak ikinci haftanın ortasında bazı sesler duymaya başladım. İlk başta kulağıma fısıltı gibi geliyordu, ama sonra daha net duymaya başladım. Hapishanenin duvarlarında yankılanan birisiydi bu. Hapishane görevlileri ile konuştum, ama kimseyi bulamadılar.  Sesler gitgide daha yoğun oldu ve bu sefer ne olduğunu anladım. Ben hapishanede değil, ruhlar dünyasındayım. Ruhlar dünyasında mahkum olanların sesleri… Sesler gün geçtikçe daha yoğunlaştı ve artık uykusuzluğun yanında halüsinasyonlar da oldu. Gece vakti yatağımda oturup, ellerimi yüzüme kapattığımda, delilikle sınandığımı hissettim. Günlük hayatta gözlemleyemediğimiz her şey, ruhlar dünyasında görünür olmaya başladı. Korkuyla karışık bir merakla bu dünyayı keşfetmeye başladım. Hapishane duvarlarının ardında, öldürülen mahkumların hayaletleri dolaşıyordu.

 

Gördüğüm her şey beni dehşete düşürdü. Karanlıkta yürüyen hayaletler, kulaklarımda yankılanan çığlıklar ve dolambaçlı koridorlarda yürürken hissettiğim ürpertici varlıklar… Artık ne zaman uyuyacak olsam, bu dünyada kaybolup gidiyordum. Yüzüme vuran soğuk rüzgarlar, mat renkli ışıklar ve aniden beliren hayaletler, beni korkunun en derin noktalarına kadar sürükledi. İçinde bulunduğum bu karanlık dünya, artık benim için bir cehenneme dönüşmüştü. Hapishanede geçirdiğim uzun aylar boyunca, ruhlar dünyasına gidip gelmeye başladım. Bir yandan umutsuzluğum büyürken, bir yandan da bu dünya hakkında daha fazla şey öğreniyordum. Ancak hep bir şeyler beni rahatsız etmeye devam ediyordu. Sonunda hapishaneden çıkma zamanım geldi. Özgürlüğe kavuşmanın sevinciyle çıktım ama hayatımın geri kalanında da bu deneyimden kurtulamayacağını biliyordum. Ruhlar dünyası, benim için sonsuza dek bir kabus olarak kalacaktı.

(Visited 17 times, 1 visits today)