Bir gün vücudumuzdaki tüm organlar kendi önemlerini anlattıkları bir tartışma programına katılmıştır.
Kalp konuşmaya başlar: Şüphesiz ben en iyi organım çünkü vücudumuza gerekli besinleri ve oksijeni taşıyan kanı vücuda pompalarım ve damarlarda hareket etmesini sağlarım. Ben olmasam hiçbiriniz işe yaramazsınız. Akciğer konuşur: Esas ben olmasam kanımıza oksijen girmez ve ses telleri çalışmaz. Böbrek konuşur: ben de kanı temizlerim ben olmasam kan kirlendiği için diğer organlar çalışmaz. Karaciğer konuşur: Ben daha da önemliyim çünkü vücudumuza giren zehirli maddeleri temizlerim. Bağırsak araya girer: Ben çok daha önemliyim, ben olmasam besin emilimi gerçekleşmez ve vücut besin artıklarını dışarıya atamaz. Mide konuşur: Bağırsak, ben senden şüphesiz daha önemliyim çünkü ben olmasam besinler sindirilmez ve sana emilimini sağlayacağın besin gelmez. Safra kesesi yüksek bir sesle konuşur: Mide, beni unuttun ben de sindirime yardım ederim ayrıca senin gibi bütün gün ne yiyeceğimi düşünmem. Mide cevabı yapıştırır: İnsanlar sindirim deyince akıllarına ben gelirim senden çok daha ünlüyüm. Bütün organlar birbirleriyle kavga etmeye başlar ve bu kavga kısa süre sonra dövüşe döner tam organlar birbirlerine zarar verecekken beyin araya girer: Hepiniz durun, bu yaptığınızın saçmalığının farkında mısınız? Hiç biriniz en önemli organ değilsiniz, hepimiz eşit değerdeyiz çünkü hepimiz birbirimizi tamamlıyoruz ve birlikte vücudu oluşturuyoruz.
Bütün organlar dövüşü bırakıp yaptıkları hatanın farkına varırlar ve o günden sonra barış içinde mutlu bir şekilde yaşarlar.