Her yıl yaz aylarında milyonlarca insan evlerinden ve şehirlerinden uzaklaşıp başka şehirlere,başka ülkelere kısa süreliğine de olsa tatile gidip dinlenmek istiyolar.Kimi insanlar ailesinin yanına gidiyor,kimi insanlar tarih içerikli geziler yapıyor,kimi insanlar deniz tatilini seçiyor,kimi insanlar ise evlerinde durarak yatmayı tercih ediyor.Peki en doğrusunu hangi insanlar yapıyor?Bizim ülkemiz için aslında tatiller,özellikle yaz tatilleri deniz ve kumdan ibarettir.Bir arkadaşınıza “bu sene tatile gittin mi?” diye sorduğunuzda eğer gitmedim diyorsa bilin ki bu sene henüz “tuzlanmamış” demektir. Yıllar içinde bu algı bizim içimizde öyle bir yer etti ki, sanki denize gitmediysen tatil de yapmamışsındır noktasına kadar işi getirdik. Bugün ülkemize baktığımızda deniz, kum ve güneş ilave olarak içerisine yeme, içmeyi ve uzanmayı da ilave ettiğimiz Dünya’da bir ilk olan “Her şey dahil konseptli” 5 yıldızlı oteller ile herkesin arzuladığı tatil seviyesini arşa kadar ulaştırdık. Bugün tüm dünyayı da peşimizden sürükleyerek en başta ruslar olmak üzere tüm dünyayı ülkemizde ağırlamaya devam ediyoruz. Bu işin sonucu olarak; bu sene türk turizmi açısından önemli bir eşik aşılarak ülkemize gelen turist sayısında rekor kırıldığını duymuşsunuzdur. Son gelen turist sayısı verilerini aşağıda görebilirsiniz.Peki gerçekten tatil böyle bir şey mi?
Yurt dışında çoğu insan sadece deniz tatili değil,tarih ve kültür gezilerini de tercih ediyorlar.Bunun için kültür turizmi bile ortaya çıkmıştır.Kültür turizmi nedir?Tüm doğal ve kültürel miras, (somut ve somut olmayan) arkeolojik, tarihsel kültür varlıkları, müzeler, örenyerleri, anıtsal yapılar, dinsel yapılar, kırsal ve kentsel sivil mimari örnekleri, saraylar, kaleler, bahçeler, temalı parklar, mezarlar, türbeler ve her türlü güncel sanat eseri
ve etkinliği (sahne sanatları, görsel sanatlar, resim, edebiyat, roman, şiir, müzik, dans, heykel, film, fotoğraf… moda, web, grafik tasarımları… festivaller, konserler, “bienal”ler, sergiler…), zanaatlar, etnografya, botanik, flora ve fauna, folklor, geleneksel ve güncel yaşam biçimleri, mutfak, içki, bazı sosyo-ekonomik olgular (gecekondular, sivil toplum kuruluşları, dinsel motifler, değişik study tours konuları…), her türlü kültür ürünü bu tanımın içindedir. Bu nedenle böcekçilik, kuşçuluk, İpek Yolu turizmi, kruvaziyer turizmi, ekoturizm, trekking …gibi “alternatif” olduğu belirtilen geziler, doğrudan maç turnuvaları dışındaki spor turları, doğa gezileri, doğrudan haç seferleri dışındaki inanç turizmi, special interest tours, study tours, geographical expeditions, educational tours ile kongre, fuar, sergi ve sağlık turizminin pre ve post gezileri bu tanım kapsamındadır.Biz Türkiye’de genellikle birçok terimi yanlış kullanıyoruz ya da bazı terimlere farklı anlamlar yüklüyoruz. Kültür turizmi yaklaşımı karşısına kitle turizmi (mass tourism), her şey dahil konsepti, macera turizmi, alternatif turizm, deniz turizmi gibi yaklaşımlar koymak doğru değil. Çünkü Türkiye’deki kültür turizmi kapsamındaki gezilerin çoğu her şey dahil gerçekleştirilmektedir. Bu turların bir kısmı kitle turizmi olarak yapılmaktadır. Aynı şekilde içinde Pamukkale ya da Kapadokya adı geçen her gezi de kültür turu olmayabilir.
Sonuç olarak tatilin nasıl yapılacağı insanın kendi zevkine göre vereceği karardır fakat türkiyede bizlerin yaptığı gibi tatil sadece deniz ve kumdan ibaret olmadığını bilmemiz lazım.