Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir gün mutluluk, öfke, heyecan ve hırs kamp yapmaya giderler.Bütün duygular en iyi duygunun kendileri olduğunu söyler. Mutluluk, ne olursa olsun her şeye olumlu bakar ve etrafa neşe saçar. Öfke ise, her şeye mızmızlanır ve sinirlenir. Heyecan, yeni şeyler deneyip görmek ve sürprizlerle karşılaşmayı sever. Son olarak Hırs, bir konuyu çok iyi yapabilmek ister. Akşam bu konuyla ilgili tartışırlar. Sabah uyanınca Mutluluk “Bizim birlikte yapabileceğimiz bir aktivite var mı?” diye seslenir. Heyecan “Bugün kanoya binebiliriz” diye cevap verir. Herkes kanoya binmeyi kabul kabul eder ve kanoya binmeye giderler.
Kanoya binmeye giderken bütün duygular çok hırslıdır. Sonra Hırs hariç bütün duygular hırs duygusunun ne kadar iyi bir duygu olduğunu anlarlar. Tam kanoya binecekken çalışan, boşta kalan bir kanonun kalmadığını anlatır. Ardından bütün duygular çok öfkelenir. Sonra meğer öfkenin kötü değil tam tersine içinizde tuttuğunuz şeyi dışa vurmak olduğunu algılarlar. Çalışan, birinin süresinin bittiğini onun yerine onların binebileceğini söyler. Tam kano turu başlayacakken bütün duygular çok heyecanlanır. Sonra Heyecan hariç bütün duygular heyecanın harika bir duygu olduğunu söyler. Kano turunda çok eğlenirler. Kano turu bittiğinde bütün duygular çok mutludur. Sonra çok şaşırırlar, meğer mutluluğun çok süper bir duygu olduğunu anlarlar. O günden sonra duygular en iyi duygunun bütün duygular olduğunu söylerler. Son olarak sonsuza dek mutlu yaşarlar.