Haerrı, büyücülük dünyasında çok eskiden kaybolmuş bir şehir olarak biliniyor. Efsaneler, büyük bir felaket sonucunda yok olduğunu söylese de, 21. yüzyılda hakkında çok az şey bilinmektedir. Eldora, büyülerin, eski sırların ve zamanın unutulmuş kaydının bir araya geldiği bir yer olarak tasarlandığında, her köşesi büyüyle doludur.
Haerrı, kaybolmuş bir şehir olup, zamanla doğa tarafından sarılmış ve görünmeyen bir yer haline gelmiştir. Bu şehir, ormanların derinliklerinde, insanlara görünmeyen bir dağın eteklerinde yer alabilir. Etrafı sık sık sisle örtülü, yüce ağaçlarla çevrili ve yaprak döken bitkilerle kaplanmış olmalıdır. Bazı günlerde karla kaplı topraklar, eski büyülerin sırlarını çözmek imkansızdır.
Haerrı’nın mimarisi, geçmişin görkemliliğini yansıtır; ancak zamanla terk edilmiş ve doğanın gücüyle şekil almış yapıları görmek mümkündür. Şehirde taş duvarlar, eski büyüyle yüceltilmiş yapılar, devasa kütüphaneler ve kaybolmuş büyülerin öğretilerini barındıran okullar bulunabilir. Bu yapılar eski taşlardan inşa edilmiştir, fakat dış yüzeyleri kesilmiş, yosun tutmuş, sararmış ve derin çatlaklarla doludur.
Bazı binalarda, hayaletimsi aydınlatmalarla birlikte ruhani varlıkların yerleştiği eski okullar bulunmaktadır. Büyücülük dünyasında unutulmuş büyülerin sırlarını tutan bu yapılar, eski büyücülerin efsanelerini yaşatır.
Haerrı, sadece eski binalarla dolu bir şehir değildir. Aynı zamanda kaybolmuş yaratıkları barındıran bir yerdir. Tarihsel olarak, çok nadir görülen ve kaybolmuş olan yaratıklar burada barınabilir. Karşılaşılan her yaratık, geçmişin sırrını ve eski zamanlarda uygulanan büyülerin gücünü yansıtır. Özellikle, kaybolmuş büyücülerin eserleri olarak kabul edilen dev yılanlar, gece boyunca sayısız gözle ülkeyi koruyan yaratıklar ve eski zamanda büyüyerek ortaya çıkan garip görüntüler sergilemiştir.
Haerrı’nın kaybolmuş bir şehir olmasının nedenlerinden biri de, onu koruyan güçlü büyülerdir. Şehri koruyan eski bir topluluk, sürekli olarak bu çevreyi sarmış ve şehri dış dünyadan ayırmıştır. Bu topluluk, şehrin yalnızca değerli kişilere ait olmasını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda şehrin enerjisini koruyarak onun yok olmasını engellemeye çalışmıştır.