Hades’in Ölüler Diyarı

Dünyanın dört bir yanından gelen bilim insanları Almanya’nın Berlin kentinde yepyeni projelerini tanıtmak üzere toplanmışlardı. Herkes sırayla amfideki kürsüye çıkıp projesini anlatıyordu. Sunucu ise kürsüye gelecek kişilerin isimlerini anons ediyordu. O sırada Alfred Krüger’in ismi duyruldu. Alfred yardımcısı Liz’e, kafasıyla onaylayan bir işaret yaptı ve aynı anda kürsüye doğru ağır adımlarla ilerlediler. Liz panik bir halde projenin yanına gitti ve üstündeki örtüyü kaldırıp sunuyu başlattı. İnsanlar sununun başlığını görünce şoka uğradı çünkü başlıkta “Boyutlar Arası Geçiş Makinesi” yazıyordu. Ve o anda Alfred ve Liz dışında salonda bulunan hiçkimse bunun olabilirliğine inanmıyordu. Bu uzun yıllardır denenen , neredeyse gerçekleşmesi imkansız olan bir projeydi. Alfred makinesini tanıtırken herkes büyülenmiş bir şekilde onu dinliyordu. Yaklaşık 45 dakika sonra konuşması bitti ve konferansa 1 saatlik ara verdiler. Bu molada dokuz bilim insan makineyi incelemek için Alfred ve Liz’in yanına toplandı. Fakat tam onlardan biri makinenin arkasındaki kutuyu açarken Liz sakın ona dokunma diye bağırdı ama nafile, iş işten geçmişti artık hiç bilmedikleri bambaşka bir boyuttaydılar.

Her yer çok karanlıktı kimse hiçbir şey göremiyordu. Bilim insanlarından biri olan Damien ” Şurada bir ışık var!” diye seslendi. Herkes usul adımlarla onu takip etti. Işığın yanına gelince içinde bulundukları yerin mağara olduğunu anladılar. Fakat mağaranın dışı çok ürkütücü görünüyordu. Duvarlardan lavlar dışarı fışkırıyor ve lav nehirleri oluşturuyordu üstlerinde ise tekinsiz görünen devasa taş köprüler vardı. Hiçbir yerde insan yoktu , nerede olduklarını bile bilmiyorlardı. İçleri korkuyla dolsa da önlerindeki köprüden geçmeye karar verdiler. Önden Alfred ilerledi diğerleri de onu takip etti. Köprüye adım attılar hiç olağan dışı bir durum yoktu. Köprünün sonuna gelince bir duvar vardı , düz gidemedikleri için sağa döndüler. O sırada Alfred bir ses duydu ve arkasına döndü fakat hiç kimse yoktu bütün arkadaşları sanki yer yarılmıştı da içine düşmüşlerdi. Önce çok korksa da sakin kalmayı başarabildi. Parmak uçlarında yürüyerek tekrar köprünün oraya gitti ve orada ne olduğunu anlamadığı iki tane uçan yaratık gördü. Yüzleri insan gibiydi fakat vücutları yoktu. Onları, biri diğerine “Bence az önce yakaladıklarımız canlılar insanlardı.” derken duyunca onlardan uzaklaşmaya başladı. Ve kendisi arkadaşlarından önce sağa döndüğü için yakalanmadığını anladı. Duvarın dibinden sessizce ilerleyerek giderken karşısına bir oda çıktı, kapıya kulağını dayayınca ses duymadi ardından içeri girmek için kapıyı ittirdi. Lâkin kapı açılırken çok büyük bir ses çıkardı içeri girebilmesine rağmen o iki yaratığın kendisini bulacağını anladı ve odada saklanacak bir yer olmadığı için de ortada dımdızlak kaldı. Aradan iki saniye geçmemişti ki kapı açıldı ve iki yaratık gelip Alfred’i yakaladı ve onu bir torbaya koydular. Yaklaşık beş dakika sonra torbadan çıkarılıp etrafı lavla kaplı bir taş dairenin içine kondu ve arkadaşlarının da farklı dairelerin içinde olduğunu gördü.

Aniden hepsinin karşısında bir ateş topu belirdi ve giderek büyüyüp kafasında ateşten bir taç olan uçan bir yaratığa dönüştü. Ve olabilecek en korkunç ses tonuyla “Siz insanlarin benim Ölüler Diyarı’mda ne işi var! ” diye kükredi. Herkes dumura uğradı. Liz çenesine hakim olamayarak “Ölüler Diyarı” mı diye bağırdı. “Ya ne sandınız ben Hades’in ta kendisi ve burası bana ait burada canlılalara yer yok!” dedi uçan yaratık. Alfred oraya yanlışlıkla gittiklerini ve dönüş yolunu bilmediklerini anlatınca Hades biraz sakinleşti. Ve onların artık buraya ait olduğunu geri dönemeyeceklerini söyledi. Bu lafın üzerine Damien geri dönememelerinin sebebini sordu. Hades de onların bu diyarın varlığını öğrendiklerini ve diğer dünyalılara söyleyebilecekleri için onları gönderemeyeceğini anlattı. Hepsi yıkıldı ve büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Fakat Liz , Hades’i ikna etmeye çalışmaya devam etti. Hades de düşüneceğini söyleyerek onları orada bırakıp gitti.

İki gün sonra, onları dünyaya bir şartla yollayacağını bu şartın da Ölüler Diyarından hiç kimseye bahsetmemek olduğunu açıkladı. Tabii ki herkes bunu kabul etti ve Hades’in güçleri sayesinde boyut değiştirip evrenlerine geri döndüler. Fakat ellerinde ne boyut değiştirici makine ne de nerede olduklarına dair anlatacak bilgi vardı.

(Visited 145 times, 1 visits today)