Vücut, bir kişinin fiziksel çerçevesidir. Bu çerçevenin kökleri veya genleri – örneğin kısalık, uzunluk, zayıflık ve şişmanlık – büyük ölçüde kalıtsaldır. Vücut çeşitli gelişim aşamalarından geçer: bebeklikten çocukluğa, ergenlikten yetişkinliğe. Bebeklikten çocukluğa kadar olan aşama, vücudun gelecekte nasıl şekilleneceğini belirlediği için en önemlisidir. Üçüncü dünya ülkelerinde yetersiz beslenme yaygındır ve bu da vücudun gelecekteki görünümünü ciddi şekilde etkileyen bir faktördür.
Öte yandan, bazı bedenler, esas olarak medyadan alınan ve toplumun geneline kolayca sızan belirli bir beden imajına uyum sağlamak için zorunlu yetersiz beslenmeye tabi tutulur. “Beden imajı, birinin fiziksel benliği hakkında nasıl düşündüğü ve hissettiğidir. Kendiniz hakkında nasıl hissettiğiniz, benlik saygısının önemli bir parçasıdır. Benlik saygınız yüksekse, kendiniz hakkında gerçekten iyi hissedersiniz. Benlik saygınız düşükse, muhtemelen vücudunuz veya görünüşünüz hakkında iyi hissetmiyorsunuzdur.” Çağdaş dünyamızda medya, her yeri kaplayan, her şeye gücü yeten, her yerde hazır ve nazır bir varlık haline geldi. Bu nedenle, sözde mükemmel vücut imajı her yerde parladı: dergiler, gazeteler, televizyon, video oyunları, laptoplar, tabletler, akıllı telefonlar ve hatta akıllı saatler. Herkes gün boyunca bir tür ekrana yapıştırılmış durumda. Örneğin, dünyada internete erişimi olan çocuklar bilgisayar, televizyon, video oyunları ve diğer medyayı kullanarak günde yaklaşık yedi buçuk saat harcıyorlar. Bu çocukların çoğu aynı anda birçok medya türü arasında gidip geliyor.
Araştırmacılar, medyanın bu sürekli kullanımının insanları nasıl etkilediğini merak ediyor. Bu araştırmanın çok önemli bir odak noktası, medyanın çocukların bedenleri hakkında nasıl hissettiklerini etkileyip etkilemediğini bulmak olmuştur. Bugüne kadar yapılan birçok araştırma, medyanın gençlerin beden imajı üzerinde bazı kötü etkileri olduğunu göstermiştir. Çalışmalar, bunun aşağıdaki yollarla gerçekleştiği sonucuna varıyor: İnsanlar, medyada gördükleri güzellik hakkındaki fikirleri kabul ediyorlar. Kendilerini bu fikirlerle karşılaştırırlar. Bu fikirlere uyacak şekilde kendilerini değiştirmeye çalışırlar veya belli bir kiloda görünmek için çok çalışırlar. Beden imajı basit bir konu değildir.
Elbette, beden imajları medya olmadan var olurdu. Toplumların belirli beden imajı standartları geliştirmesi doğaldır. Medyanın yokluğunda bile bedenlerimizi etrafımızdakilerle karşılaştırırdık. Bununla birlikte, çağdaş medya, belirli beden imajı standartlarını belirlemede ve etkilemede güçlü bir rol oynamaktadır. Medyanın insanlara onlara yaşamaları için baskı yaptığını söylemek abartı olmaz. Medyanın beden imajı ideallerini etkileme yollarından biri, rol modelleri, yani başkalarının kopyalaması için örnek oluşturan kişiler sunmasıdır. Rol modelleri elbette olumlu veya olumsuz olabilir. Beden imajı söz konusu olduğunda, rol model, kendini belli bir şekilde giyim ve görünümle sunan kişidir. “Olumlu bir beden imajı rol modeli, kendini kabul etme örneğini oluşturan kişidir. Başkalarını dış görünüşleri hakkında iyi hissetmeye teşvik eder.” Sağlıklı bir kiloya sahip bir model veya aktris olumlu bir rol model olabilir. “Olumsuz bir beden imajı rol modeli, sağlıksız davranış veya görünüşle ilgili tutumlara örnek teşkil eden kişidir.” Aşırı zayıf bir model veya oyuncu, genç kızlar için olumsuz bir beden imajı rol modelidir. Benzer şekilde, steroid kullanan bir vücut geliştirici, genç erkekler için olumsuz bir rol modeldir.