Yine bir okul zamanıydı yani günlerden bugün Pazartesiydi. Ama bugün bir yarışma vardı. Bu yarışma iyilik ile ilgiliydi. Yani bugün içinde en çok iyilik yapan öğretmenlerden bir madalya kazanıyordu. Bu benim pek umurumda değildi ama yine de çabalamak istiyordum. Sonunda İstiklal Marşı bitti ve biz sınıflarımıza gittik. İlk ders bittikten sonra herkes teneffüse koştura koştura çıkıp kantinden bir şey aldı. Ben bir şey almadım. Çünkü param yok. Herkes aldıktan sonra birbirleriyle paylaştılar. En sonunda günün sonu geldi ve madalya kime gelecek diye oylama yapıldı. En çok oyu Okuldaki en güzel kişi aldı. Sonra da ben! Halbuki ben herkesten daha çok iyilik yapmıştım ama bazıları güzelliği iyilik olarak algılıyormuş. Öğretmenler neden ona oy verdiniz diye sorunca herkes güzelliğinden dedi. Aslında o kimseye iyilik yapmamış, hatta çoğu kişiye zorbalık yapmıştı. Sonra oralardan biri çıktı ve dedi ki ”hocam o çocuk herkese zorbalık etti! Bana inanmıyorsanız kameralardan bakın.” dedi. hocalar kameralardan baktı ve gerçekten öyle gördü. O yüzden madalya bana geldi. Aynı Tolstoy’un dediği gibi ”Güzelliğin iyilik olduğunu sanmak ne garip bir hayaldir!”
Güzellik İyilik Değil
(Visited 108 times, 1 visits today)