Güzel Bir Yer

Soğuk bir Alanya sabahına uyanmıştım; evet, soğuk bir Alanya sabahı çünkü bazı insanlar Alanya veya Antalya denilince akıllarına hemen kavurucu sıcak ve hiçbir zaman soğuk olmayan bir hava zannetseler de Alanya veya Antalya da soğuk oluyor kışın. Neyse, hikayeme devam edeyim. Soğuk bir Alanya sabahına uyanmıştım. Erkenden, saat çok geç olmadan evden çıkıp dışarıda zaman geçirmek istiyordum çünkü günler hızlı geçiyordu ve tüm sabahımı ve günümü evde heba etmek istemiyordum. Öncelikle hızlı bir duş aldım, kendime gelip ferahladıktan sonra hızlıca giyinip dışarıya çıktım. Annem çoktan işe gittiğinden dolayı babamla kahvaltı yapmak için sahil kenarındaki güzel bir otele geldik. Masmavi deniz, yoğun ağaçlık alanın içinde gözüken tarihi kalenin surları, kalenin kendisi ve havanın soğukluğuna çok da bir etkili olmayan güneş ile birlikte çok güzel bir manzaraya bakarken kahvaltımızı yaptık. Kahvaltıdan sonra babam da aynı annemin çoktan yaptığı gibi işe koyuldu ve babam kahvaltıdan sonra ofise giderken bende onun ile birlikte ofise gittim. Babamla ofise geldikten sonra babam işe koyuldu, ben ise bu sırada kalan ödevlerimi yapmaya başladım. Öğleden sonra babam ile spor yapmaya karar verdik ve saat öğleden sonra 16:00 gibi babam işlerini ben ise ödevlerimi bitirdikten sonra spora gitmek için çantalarımızı hazırlayıp, uygun kıyafetlerimizi giydikten sonra spor salonuna doğru yola koyulduk. Spor salonuna geldik ve spora başladık. Saat akşama doğru gelirken spor yapmayı bıraktık, spor salonundan çıktık ve eve geldik. Eve geldiğimizde zaten akşam arkadaşlarım ile yapacağım halı saha maçına yaklaşık bir saat kalmıştı ve onun içinde hazırlanmalıydım. Biraz dinlenip maça yaklaşık 40 dakika kala hazırlanmaya başladım. Hazırlandıktan sonra babamla evden çıktık ve babam beni halısahaya bıraktı. Arkadaşlarım ile güzel ve eğlenceli bir maç yaptıktan sonra babam beni maç bitimi sahanın önünden aldı ve birlikte eve geldik. Eve geldiğimde annemin hazırlamaya başladığı ve bitmek üzere olan güzel yemeklerin kokusu burnuma geliyordu ve o yemekleri yemek için sabırsızlanıyordum, ama maçtan geldiğim içinde duş almam gerekiyordu. Bu yüzden hızlıca bir duş alıp hazırlandıktan sonra hazır olan sofraya geçtim. Annem bu akşam özel bir sofra hazırlamıştı ve biraz güzel görünsün ve loş ışık oluşturması için masaya sehpalara ve vitrinin üstüne mumlar koymuştu. Biz yemeklerimizi bitirdikten sonra masayı toparladık. Ve ne olduysa tam o an, ben mumları üflediğim sırada oldu. Dışarıdan yakın yerlerden bağırma, korna ve yüksek sesle açılan müzik sesleri yükseldi. İlk duyduğumuzda bu sesler bizi telaşlandırsa da bu sadece bir düğün konvoyuydu. Sadece bir düğün konvoyu olduğunu öğrenince tekrardan rahatlayıp masayı topladıktan sonra oturmaya devam ettik.