Yüz tanıma, biyometrik tanımanın bir türüdür. Ses tanıma, parmak izi tanıma ve göz retinası veya iris tanıma da biyometrik tanımanın türleridir. Diğer biyometrik tanıma sistemlerinde olduğu gibi yüz tanıma sistemleri de bir kişiye özel olan fiziksel ve davranışsal karakteristikleri kullanır ve bu sayede şifre üreteci olarak kullanılabilir.
Yüz tanıma sistemleri; fotoğraflardaki, diziler gibi daha önceden kaydedilmiş videolardaki ve kamera kaydı gibi anlık görüntülerdeki insanları ayırt etmekte kullanılmaktadır. Bu teknoloji çoğunlukla güvenlik alanlarında ve hukuki süreçlerde kullanılmaktadır ve diğer alanlara da entegre edilmeye başlanmıştır.
Yüz tanıma sistemleri Çin, Japonya, Güney Kore gibi bazı ülkelerde hükümetler tarafından, ülke genelinde güvenliği sağlamak amaçlı kullanılmıştır. Suudi Arabistan da bu sistemi diğer ülkelerde olduğu gibi kullanmak için çalışmalara başlamıştır. Ancak yüz tanıma gibi bir sistemin Suudi Arabistan gibi, daha önceden insan haklarını suistimal eden bir ülkede kullanılmaya başlanacak olması insan haklarını savunan insanları ve bazı devlet adamlarını rahatsız etmiştir.
Bu durumu doğuran başlıca sebep yüz tanıma sistemlerinin iki ucu keskin bir kılıç gibi olmasıdır. Bu sistem insanların suç işlemeye yeltenmesini veya yasa dışı davranışlarda bulunmasını engellemek gibi iyi amaçlarla kullanılabilir. Bunun yanı sıra toplumdaki belirli gruplara zarar vermek veya ağır yasalar uygulamak gibi insanlara ve topluma zarar verecek şekillerde de kullanılabilir.
Bu yeni sistem, Suudi Arabistan’daki bütün insanların kalıcı bir kaydını oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu kayıtlarda kişilerin ismi, yaşı ve kimlik numarası gibi bilgiler tutulabileceği gibi kişinin en son kiminle olduğu, nereye gittiği, gittiği yerde ne kadar süre kaldığı gibi daha kişisel bilgiler de kaydedilebilir. Bu bilgiler suçluların daha hızlı yakalanmasında kullanılabileceği gibi kaydedildiği sisteme yapılan bir siber saldırı sonucu çalınabilir de. Çalınan bilgiler kötü niyetli kimseler tarafından şirketlere veya önemli kişilerin kariyerlerine zarar vermek için, şantaj yapmak için kullanılabilir. Buna ek olarak bu bilgiler yasa dışı yollar ile satılabilir ve bunun sonucu olarak bir tek insanlar değil ülke de zarar görebilir.
Tabii her paranın iki yüzü olduğu gibi bu sistemlerin de negatif yanlarının yanında pozitif yanları da vardır. Örneğin, yüz tanıma sistemlerinin müzeler ve kütüphaneler gibi halka açık ama üyelik gerektiren yerlerde ya da havalimanları veya iş yeri gibi ortamlarda kullanılması ile insanların kimlik kartı, üyelik kartı veya pasaport taşıma gibi dertlerini de ortadan kaldırmak mümkün olabilir. Buna ilaveten kayıp olaylarında kaybolan kişinin bulunmasını hızlandırabilir ve kolaylaştırabilir.
Kısacası, yüz tanıma sistemlerinin iyi yanları olsa bile uygulamaya konulduğunda gerekli önlemler alınmazsa yararından çok zararı olma potansiyeli taşımaktadır. Özellikle de bütün bir ülkenin insanlarının bilgilerinin bu sistemde bulunma ihtimali de göz önüne alınırsa alınacak önlemlerden birisinin kesinlikle bu sistemi siber saldırılara karşı koruyacak bir ekibin kurulması olmalıdır.