Güvenli Bir Toplum İçin Güvensiz Adımlar

İnsanlar tarih boyu birbirleriyle anlaşmak ve doğru bir şekilde iletişim kurmak için yazılı olmayan kurallar ve bu kurallara bağlı olarak da güven ilişkisi kurmuşlardır. İnsanların tavır ve davranışlarını bu yazılı olmayan yani etik kurallarıyla kıyaslayarak o insanın onlar için doğru olup olmadığını anlamışlardır. Bu etik kuralları zamanla detaylanarak ahlak, mahrem, vb. kurallar oluşmuştur.

 

Günümüzde, gelişmiş toplumlarda, insan ilişkileri artık eskisi gibi değil. İnsanlar tanımadıkları insanlara karşı daha ön yargılı davranıyor ve tanımadıkları insanlarla konuşmuyor. Bu da insanlar arasında güven problemlerine aynı şekilde toplumlarda da güvenlik problemlerine yol açıyor. Kimse birbirini tanımadığı için güvenlik konusuna devletin el atması gerekiyor. Aslında çok uzak bir geçmiş olmamakla birlikte 1980, 1990 yıllarında insanlar mahallesine giren insanları tanırdı, tanımadıklarını ise kendileri sorup öğrenirlerdi. Fakat ani şekilde artan nüfustan, devletlerin izledikleri politikalardan ve daha birçok sebepten dolayı insanları birbirini tanımıyor. Bu da devletin güvenlik konusunda daha sıkı önlemler almasına sebebiyet veriyor.

 

Artan güvenlik problemlerinden dolayı devletler artık yeni yollar izlemeye başladı. Örneğin aktif yüz tanıma sistemleri. Bu sistem sayesinde yüzü sisteme kayıtlı kişileri her zaman takip edebiliyor ve bu şekilde o kişinin ne zaman ne yaptığını büyük bir rahatlıkla öğrenebiliyorsunuz. Bu sistemin temsilcilerinden biri de Çin ve şu anda Sudi Arabistan’ın da bu sisteme geçmesi söz konusu. Peki bu sistem insanlar üzerinde ne çeşit etkilere yol açacak?

 

Bu gelişmiş güvenlik sistemi işlenen birçok suçun engellenmesinde kesinlikle işe yarayacak ve bu konuda pozitif sonuç verecektir. Öte yandan bu sisteme yabancı olan başka devletten gelen insanlar da neyle karşı karşıya olduklarını bilmedikleri için herhangi risk taşıyan bir eylemde bulunmayacaklardır. Yani diğer insanlar için de caydırıcı bir etkisi de vardır. Veri tabanına kaydedilen yüzler ve bu sistem sayesinde her an herhangi bir insanın nerde olduğunu bulabilir, neyle ilgilendiğini görebilirsiniz. Bu sistem sayesinde insanların kimliklerini saklaması da oldukça zor olacaktır. Sonuç olarak bu sistem suç oranında ciddi bir düşüşe sebep olacaktır ve aranan insanların bulunmasını aşırı derecede kolaylaştıracaktır.

 

Fakat insanların bu şekilde takip edilmesi ve yaptıkları her hareketin kaydedilmesi uygun bir davranış mı? Bu durumdan rahatsız olan birçok insan olacaktır ve bu kişilere haksız diyemeyiz. Sonuçta yaptığınız her eylemin kaydedilmesi, kişisel hayatın gizliliği ilkesine kesinlikle karşıdır ve insanlar bu sisteme güvenmek zorunda değiller. Sizin kayıtlarınızın kimin elinde olduğunu bilemeyeceksiniz. Bu kayıtları kontrol eden kişiler de bizler gibi insan olacaklar. Peki biz bu kişilere güvenmek zorunda mıyız? Eğer bu kayıtlar yanlış bir insanın eline geçerse o zaman olacakların garantisini devlet insanlara nasıl sağlayabilir ki? İnsanların uygunsuz görüntüleri paylaşılabilir ve birçoğumuzun da bildiği gibi internette paylaşılan bir şey asla kaybolmaz. Bu da aynı şekilde ciddi bir güvenlik problemine sebep verebilir.

 

Özetle, toplumların böyle bir güvenlik sistemini kullanması kesinlikle suç oranını düşürecektir ve insanlar daha güvenli bir ortamda yaşayacaklardır. Fakat insanlar da bu şekilde izlenmek istemeyebilir ve bu durum da oldukça doğaldır. Devletin elinde bu kadar büyük bir güç tutması ve bu sistemin denetlemelerini yapanların da insan olması vatandaşlarda güven problemlerine sebebiyet verebilir.

(Visited 12 times, 1 visits today)