Günümüzün Kallavi Sorunu

Çocuk işçiliği geçmişten günümüze süregelen dünya çapındaki kallavi sorunlardan biridir. Birçok ülkede çocuklar, yaşlarına ve fiziksel gelişimlerine uygun olmayan tehlikeli koşullarda çalıştırılmaktadır. Ne yazık ki Türkiye de bu sorunla karşı karşıya ve çocuk işçiliği her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu nedenle çocuk işçi çalıştıran işyerlerine caydırıcı yaptırımların uygulanması bir bakıma bir çözüm gibi duruyor.

 

En başta, çocuk işçi çalıştırmanın bir insan hakları ihlali olduğunu vurgulamak önemlidir. Çocuklar okul eğitimlerinden ve normal çocukluklarından mahrum bırakılarak sömürülmekte ve tehlikeli koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır. Bu tür çalışma koşullarında fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimleri olumsuz etkilenir ve gelecekleri için fırsatları kaybederler. Çocukların haklarına saygı duyması gereken bir toplumda çocuk işçiliği kabul edilemez.

 

Çocuk işçiliği ile mücadelede caydırıcı yaptırımların uygulanması çok önemlidir ki bence dünyanın en efektif cezalandırma yöntemi caydırıcı ceza yöntemidir. Bu tekniği tarihin eski zamanlarındaki liderlerin de uyguladığını hatta başaırlı olduğunu da görebilirsiniz. Bunun en büyük örneği de Roma İmparatorluğu’nun kullandığı “12 Levha Kanunları”dır lakin şu an konumuz bu değil. Çocuk işçi çalıştıran işyerlerine yönelik etkili yaptırımlar, bu tür uygulamaları caydırıcı hale getirebilir ve işverenlerin çocuk işçi çalıştırmasını engelleyebilir. Örneğin işverenlere ağır para cezaları verilebilir, çalışma izinleri iptal edilebilir. Ayrıca işverenlerin toplum nezdindeki itibarının zedelenmesi sağlanabilir. Bu tür caydırıcı yaptırımlar, çocuk işçiliğini önlemek için güçlü araçlar olabilir. 

 

Çocuk işçi çalıştıran işyerlerine caydırıcı yaptırımların uygulanması da çocukları korumak için gereklidir. Çocuklar yasa ve yönetmeliklerle koruma altına alınmalı, okul eğitimlerine devam etmeli, sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşamalı, fiziksel ve zihinsel gelişimlerini destekleyici faaliyetlerde bulunmalıdırlar. Çocuk işçiliği, çocukları haklarından mahrum bırakmakta ve onları risklere maruz bırakmaktadır ve bu nedenle, bunu önlemek için güçlü önlemler alınmalıdır.

 

Caydırıcı yaptırımların bazılarının insan haklarına, vicdanına: aykırı, uygunsuz ya da başka bir tabirle insafsızca olduğunu söyleyen ve bunu savunan insanlara da verilebilecek en güzel cevap; Günümüz Türkiyesi’nin eğitim seviyesi, refah seviyesi ve duruma göre de sağlık seviyesinin tabloya yansımış halidir. Çünkü bu değerler bize, bizim ne durumda olduğumuzu gösteriyor. Ayrıca çocuk işçi çalıştırmak başlı başına bir vicdan, ahlak sorunuyken bence; caydırıcı yaptırımların uygulanmaması durumu söz konusu bile olmamalıdır.

 

Sonuç olarak, bu sorunla etkin bir şekilde mücadele edilebilmesi için çocuk işçi çalıştıran işyerlerine caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Çocuk işçiliği bir insan hakları ihlalidir ve çocukların refahına ve geleceğine zarar verir. Güçlü caydırıcı önlemler uygulayarak çocukların haklarını koruyabilir ve toplumumuzda çocuk işçiliğini önleyebiliriz. Ne de olsa çocuklarımız geleceğimiz ve kimse geleceğini yok etmek istemez.

Orkan Selçuk

(Visited 9 times, 1 visits today)